 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/242
K: 1991/320
T: 29.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "iptal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3. İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 20.12.1990 gün ve 1989/3076 - 1990/4051 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 8.2.1991 gün ve 1288-1454 sayılı ilamı: (...Davacı, davalı Şeker İş Sendikası'nın Ankara Şubesi Başkanı olduğunu, Şube Başkanı olarak almakta olduğu ücretinin sendika olağan genel kurulunun 2-5 Kasım 1989 günlü toplantısında anılan bir kararla ücretinin düşürüldüğünü, bunun hukuka ve kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğunu iddia ederek Genel Kurulun bu konuda almış olduğu kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı sendika ücret tesbitinin Sendika Genel Kurulu'nun yetkisinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, ücret tesbiti ile ilgili Genel Kurul Kararı'nın iptaline karar vermiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kanunda ve tüzükte sendika yöneticilerine verilecek ücretin miktarını gösteren bir hüküm yoktur. 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 45. maddesine göre konfederasyonlar ile sendikaların ve şubelerinin yönetim kurulu Üyeleri ile başkanlarına verilecek ücretler, her türlü ödenek, yolluk ve tazminatlar genel kurul tarafından tesbit olunur. Bu ücret, ödenek, yıllık ve tazminatların takdiri genel kurulların yetkisi içindedir. Sendikalar kendi mali imkanlarına göre ücretleri serbestçe belirleyebilir. Taraflar arasında hizmet akdi ilişkisi olmadığı için uyuşmazlıkta 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanması ve dolayısıyle kazanılmış haktan söz edilmesi mümkün değildir. Sendika Merkez Yöneticileri ile Şube Yöneticilerinin ücretleri arasında mutlak surette bir eşitliğin mevcut olması da söz konusu olamaz. Genel Kurullar bu bakımdan da düzenleme yetkisine haizdirler. Böyle olunca kazanılmış haktan ve eşitlikten ilkesinden söz ederek iptal isteğinde bulunulamaz.
Bu madde ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 20.3.1991 tarihinde ybirliğiyle karar verildi.