 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/234
K: 1991/352
T: 12.06.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Maden Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.7.1990 gün ve 90/17-98 sayılı kararın incelenmesi davalı idare tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.11.1990 gün ve 1990/12171-8582 sayılı ilami: (... Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre diğer itirazların reddi gerekir.
İlk kararda davacının faiz talebi hakkında karar verilmiş bulunması keyfiyeti davacı tarafından temyiz edilmediği için bu husus kesinleşmiş ve davalı yararına kazanılmış hak oluşmuştur. Buna karşılık bozmadan sonra verilen 2. kararda faize de hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava dilekçesi içeriğine göre, faiz istemi de, davanın konusunu oluşturmaktadır. Bozmadan sonra tefhim edilen kısa kararda "davanın kabulüne" denmiş olması ve bilahare yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında da dava tarihinden söz edilerek "itibaren" sözcüğünün kullanılmış bulunması, faize de hükmedilmiş olduğunu açıkça göstermektedir. Ancak davacı istemlerinden biri hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle, temyiz yoluna başvurmazsa, hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olan bu talebi zımmen reddedilmiş sayılmaz. Bu konuda yeni bir dava açabilir. Açılacak böyle bir davada, davaya konu istemin önceki davada zımmen reddedildiğinden bahisle kesin hüküm itirazı da öne sürülemez. Aynı şey faiz istemleri için de geçerlidir. Davacı, ilk davada olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen talebi hakkında yeni bir dava açma hak ve imkanına sahip bulunduğuna göre, önceki hükmün davalının temyizi üzerine başka nedenlerle bozulmasından sonra verilecek yeni kararda, ayrı bir dava açmaya gerek kalmaksızın ilk kararda unutulan faize de hükmedilmesi usul ve ekonomisine de uygundur. (B.Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 4. Baskı, Cilt 2. Sh: 2140/2145). O halde mahkemenin direnme kararı açıklanan bu gerekçe ile onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA onamada oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.