 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/145
K: 1991/303
T: 22.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "ortaklığın giderilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Tekirdağ Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 6.12.1989 gün ve 17072-18781 sayılı ilamıyla: (...Davacı alacaklı, taşınmazın yarı payında iştirak halinde paydaş olan ölü Bircan'ın borcundan dolayı bu pay üzerine koydurduğu haciz sebebiyle İİK.nun 121. maddesi gereğince tetkik merciinden aldığı yetkiye istinaden bu davayı açmıştır.
Dava konusu taşınmazın yarı payı tarafların müşterek murisi Saide K. diğer yarı payı da Nazmi B.'lere aittir. Yani taşınmaz Saide ile Nazmi arasında müşterek mülkiyet esasına göre kayıtlı iken müşterek paydaşlardan Saide'nin ölümü üzerine bunun 1/2 payı davacı ve davalılara iştirak halinde intikal etmiştir. M.K.'un 627. maddesine göre şuyuun idamesi mükellefiyeti bulunmadıkça paydaşlardan her biri taksim isteyebilir. İştirak halindeki mülkiyette de taksim keyfiyeti müştere mülkiyetin tabi olduğu taksim kurallarına bağlanmıştır. Davacı paydaş bulunması sebebiyle İİK.nun 121. maddesine başvurulmaksızın taşınmazın taksimini isteyebilir. Her ne kadar M.K. 623/son maddesine göre müşterek mülkiyette hissedarlardan her biri hakkında malik hak ve mükellefiyetlerini haiz olup hissesini temlik ve taksim edebileceğini öngörülmüş ise de, az önce açıklandığı üzere müşterek paydaşlar arasında dahi taksim kabul edilmiştir. Taşınmazın eski malikleri arasında müşterekliğin bulunması taksimi engellemez. O halde taksim hükümlerine göre uyuşmazlığın halledilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddedilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.5.1991 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
23 parsel taşınmaz,tapuda 1/2 hisse Nazmi B.,1/2 hisse olarak da Saide K. adlarına kayıtlı olup,müşterek mülkiyet halindedir.
Saide'nin ölümü üzerine mirasçılardan Ali E., diğer mirasçı ölü Bican'daki alacağını tahsil için, Bican'ın mirasçıları aleyhine yaptığı rica takibinde,Bican'ın iştirak halinde miras payını İ.İ.K. 94. maddesi gereği bu payın nasıl satılacağına karar verilmesi için dosyayı Tetkik Merciine gönderir.Merci de şuyuun izalesi davası açması için alacaklıya yetki verir.
İşte,alacaklı bu yetkiye istinaden alacağının tahsilini sağlamak için Sulh Hukuk Mahkemesine taşınmazın tamamı hakkınde izale-i şuyu davası açar.
Davacı her ne kadar Saide K.'nın mirasçısı ise de;bu davayı mirasçı sıfatı ile açmamaktadır.Dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere İcra Tetkik merciinin,121.madde gereği verdiği yetkiye dayanarak bu davayı açmıştır.(Mirasçı sıfatı ile açsaydı zaten yetkiye gerek yoktu.)İ.İ.K'nun 94 ve 121. madde hükümleri iştirak halindeki hisseler için uygulanır,müşterek mülkiyet hisseleri için uygulanmaz.Çünkü müşterek mülkiyet hisseleri için uygulanmaz.Çünkü müşterek mülkiyet hissesi,yalnız başına haciz edilebilir,satılabilir ve paraya çevrilebilir.
Hatta,Tetkik Merciinden alınan izin belgesi ile izale-i şuyu davası açtıktan sonra,iştirak halindeki mülkiyetin, çevrilmesihalinde dahi davacının dava hakkının ortadan kalkacağına,bu nedenle davanın reddine dair Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 24.3.1970 tarih,815/1245 sayılı kararı bulunmaktadır.
Bilfarz,Saide K.'nın sağlığında 1/2 payı,borcu nedeniyle haciz edilseydi; bu pay satılacak,diğer 1/2 pay sahibi Nazmi B.'nin payına dokunulmayacaktı.Saide'nin ölümü üzerine,iştirak halinde mülkiyete dönüşen 1/2 paydaki borçlu Bican'ın miras payı İ.İ.K. nun 121.maddesi gereği paraya çevrilerek,borçla ilgisi olmayan ve müşterek mülkiyet halindeki Nazmi'nin 1/2 hissesine dokunulmayacktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ve davacının dava dilekçesinde açıkça belirttiği üzere mirasçı sıfatı ile değil,İ.İ.K.nun 121. maddesinin uygulanması sonucu açtığı davanın reddi doğru bulunduğundan direnme kararının onanması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne karşıyız.