 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/138
K: 1991/214
T: 24.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "ihtiyaç sebebiyle boşaltma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.6.1990 güün ve 1990/327-1990/659 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12.10.1990 gün ve 11607-12169 sayılı ilamı;
(.. Davacı Ankara Hastanesinde hemşire olup hastahane dahilinde lojmanda oturduğu lojmanın hastahaneye çok yakın olması sebebiyle serbestçe girip çıkamadığını bu sebeple lojmanı terk edip dava konusu yerde oturacağından söz ederek taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı samimiyetsiz savunmasında bulunmuş mahkeme davacı tanıklarının iddiayı doğruladığını kabul ederek tahliyeye karar vermiştir.
Lojmanda oturmak, oturan için çok kolaylıklar ve avantajlar sağlaması bakımından genelde tercih edilen bir olaydır. Lojmanda oturma hakkına sahip herkesin kendi evini bırakarak lojmana taşınıldığı da bir gerçektir. Davacının bundan başka lojmanı terk edeceğine dair bir başvurusu olmamıştır. Lojmanı tahsis eden tarafından davacının lojmanı terk etmesi için de bir işleme maruz kalmadığı anlaşılmaktadır. Keyfi isteklerin 6570 sayılı Yasa sosyal amacı ile bağdaşması mümkün değildir. Bu hale göre davanın reddi gerekirken ciddiyetten uzak isteğin kabulü ile tahliyeye karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava kiralananın ihtiyaç sebebine dayalı boşaltma istemine ilişkindir. Anılan sebebe dayalı olarak açılan boşaltma davalarının olumlu sonuçlanabilmesi için ihtiyaç iddiasının ciddi ve samimi olması gerekir. 28.11.1990 gün ve 466-593 sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında da açıkça vurgulandığı üzere 6570 sayılı gayrimenkul kiraları hakkındaki kanun özü itibariyle Sosyal amaçlıdır. Bu niteliği gereği de ekonomik yönden daha güçsüz olan kiracıyı kiralayana karşı koruma eğilimi taşımaktadır. Ancak, temel hak ve hürriyetlerden olan mülk edinme hakkının özünü zedelemekten çekinilmesi ve akit serbestisinin korunması gereği de gözardı edilmemesi icab eder. O itibarla her olayda uyuşmazlık kendisine özgü koşulları içerisinde 6570 sayılı Kanunla güdülen amaç ve mülkiyetin kullanılması hakkı ile denkleştirmeye tabi tutularak çözüme ulaştırılmalıdır. Somut olayda davacı bekar olup 19 yıldır anestezi teknisyeni olarak çalıştığı Ankara Hastanesi hemşire lojmanında kalmaktadır. Ancak dosya içeriğine göre davacının kaldığı yerin bir odada 4 ya da daha fazla hemşirenin birlikte kullanmakta oldukları ranza türü yataklardan ibaret bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı yönünden kaldığı yerin maddi ve manevi anlamda bağımsız bir mesken niteliğinde olduğunun kabulü mümkün değildir. 19 yıldır bu yatakhanede kalan davacıdan bundan böyle de aynı olumsuz koşullar altında yaşamını sürdürmesinin beklenmesi hakkaniyete uygun düşemez. Davacının ekonomik birikimi ile edindiği evinde sosyal ihtiyaçlarını daha rahat karşılayarak bağımsız bir hayat sürdürmek istemesi en doğal hakkı olarak kabul edilmek gerekir. Kaldı ki, 6570 sayılı Kanun kiralayanın ihtiyaç sebebiyle kiralanın boşaltılmasından sonra muayyen bir süre içerisinde bu yerin başka bir şahsa kiraya vermesi halinde cezai müeyyideyi de beraberinde getirmiş bulunmaktadır.
Bu itibarla yerel mahkemece mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacının mesken ihtiyacının gerçek ve samimi görülerek davanın kabul edilmesi tamamen doğrudur. O halde usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı (32800) lira bakiye temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.