 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/133
K: 1991/229
T: 01.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; BAKIRKÖY 7. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 8.12.1988 gün ve 872-787 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 1.5.1989 gün ve 4040-5446 sayılı ilamı:
(.. Dava B.K.nun 21, 28, 30 ve M.K.nun 788. maddelerine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkin olarak açılmış, 8.12.1988 tarihli son oturumda ise davacı tarafından önceki iddialar saklı kalmak koşulu ile hile, ikrah ve M.K.nun 788. maddesindeki hukuki sebeplere dayanılmıştır.
Hernekadar bir davada birden fazla hukuki sebebe dayanılmasında yasal bir engel yoksa da bu ancak bir hukuksal sebebin incelenmesi diğer hukuksal sebebin incelenmesine imkan vermesi halinde mümkündür.
Oysa B.K.nun 21, 28, 30 ve M.K.nun 788 maddelerindeki hata, hile gabin sözleşmesinin geçersizliği hukuksal sebepleri yekdiğerinden tamamen farklı müesseseler olduğu gibi isbat koşulları da değişiktir.
Bu itibarla, öncelikle davacıya davasını hangi hukuki sebebe dayandırdığını bildirmesi için önel verilmesi ve dayanılan sebebe göre delillerin değerlendirilmesi gerekirken, bu husus düşünülmeksizin yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı temyize konu tapu iptali ve tescil davasında hile, ikrah, gabin ve M.K. 788 de düzenlenen hukuksal sebeplere dayanmıştır. 11.4.1990 gün ve 152236 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında da vurgulandığı üzere HUMK.nun 74-75 ve 76 maddelerinden çıkan anlam ve sonuca göre, Hakim, davacının bildirdiği hukuki sebebe göre hüküm vereceği veya hangi hukuki sebebin nazara alınacağını tayin ve taktir etmek durumundadır. O kadar ki, hukuki sebep yanlış gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa bile, mahkemece uygun hukuki sebep bulunarak ona göre bir karar verilecektir. Bu nedenle davacının davada dayandığı maddi olaylar için bir kaç hukuki sebebi bir arada göstermesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine imkan verir niteliği bulunduğu müddetçe ehemmiyet ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep inceleme konusu yapılabilir.
Mahkemece de taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dayanılan hukuksal sebeplere göre değerlendirme yapılarak dava sabit görülmeyerek reddedilmiştir. Bu itibarla, mahkemece tüm delillerin toplanarak işin esası hakkında hüküm kurulduğuna ilişkin direnme kararı yerindedir. Nevarki, işin esasına yönelik temyiz itirazları Özel Dairece incelenmiş değildir. O halde, dosya bu konuda gerekli inceleme yapılmak üzere dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Toplanan delillere göre, dayanılan hukuki sebepler çerçevesinde gerekli değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğuna ilişkin yerel mahkemenin direnme kararı yerinde ise de, hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 1.5.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.