Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/122
K: 1991/211
T: 24.04.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "orman sınırlamasına itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fethiye Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.4.1989 gün ve 1988/357-1989/147 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.12.1989 gün ve 11435-15529 sayılı ilamı;
(.. Davacı, tapuda 182 parsel numarası ile kayıtlı olup tarım arazisi niteliğinde bulunan taşınmazın bir kısmının orman tahdit komisyonunca orman sınırları içine alındığını, bu işlemin usulsüz olduğunu ileri sürerek bu yer hakkında orman tahdidinin iptalini istemiş, dava kabul edilmiş ve hüküm davalı Orman Genel Müdürlüğü ile Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Orman tahdit işlemi 1744 sayılı yasanın yürürlüğü sırasında yapıldığına göre, tutanakta ismi yazılı olan davacının bayiine tebligat yapılması gerekirken bu husus yerine getirilmediği gibi, taşınmazın tapulu olması nedeni ile de 10 yıllık süre içinde açılmış bulunan davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir. Bu yöne ilişen davalıların temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. Mahkemece tapulama mahkemesinin kararı kesin hüküm sayıldığından davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Kesin hüküm sayılan geçici arazi kadastro mahkemesinin 6.12.1957 tarih 82/89 esas ve karar sayılı kararı, tapulamaca davacının bayii Orman Kaçtı adına 182 parsel numarası ile tesbit edilen taşınmaz hakkında orman idaresinin itirazı üzerine, Bakanlıktan alınan karşılık yazı uyarınca, dava konusu, 182 parsel numaralı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğundan orman idaresinin itirazının reddine ilişkindir. O karar mahkemece gerekli bilirkişi incelemesi yapılmadan sadece Orman Bakanlığının yazısına dayanılarak oluşturulduğu gibi tapulama mahkemesinin bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunun tesbitine yetkisi de bulunmadığından tapulama mahkemesinin o kararı bu dava için kesin hüküm sayılmaz. Bu itibarla mahkemenin kesin hükme dayanarak davanın kabulüne dair verdiği kararda isabet bulunmamaktadır. Orman Yüksek Mühendisi veya orman mühendisi seviyesinde uzman bilirkişi marifetiyle taşınmaz üzerinde inceleme yaptırılarak 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 1. maddesinde tarif edildiği üzere; taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, 4785 ve 5658 sayılı yasalar yönünden durumu incelenerek alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış düşünüş ile hüküm tesisi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : Dava konusu taşınmazın 1956 yılında tapulamaca gerçek şahıs adına yapılan tesbitine karşı orman idaresinin itirazı üzerine Gezici Arazi Kadastro Mahkemesince bu yerin orman sayılmayan yerlerden bulunduğu hükme bağlandıktan sonra yine 6.9.1979 tarihinde yapılan orman sınırlandırmasına konu edildiği hususu Özel Daire ile mahkeme arasında ihtilafsızdır. Hemen belirtmek gerekir ki her yasanın yürürlüğü döneminde ilgili bulunduğu davalardaki uyuşmazlıklarda uygulanması vazgeçilemez temel bir usul kuralıdır. Olayda tapulamaca çekişmeli yerin 182 parsel sayısı ile gerçek şahıs adına 1956 yılında yapılan tapulama tesbitine karşı orman idaresinin itirazı üzerinde Gezici Arazi Kadastro Mahkemesince o gün için yürürlükte olan yasa çerçevesinde gerekli araştırma ve inceleme yapılmış ve bu yerin Ziraat Vekaletinin yazısı ile de orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi sonucu orman idaresinin açtığı dava reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. Anılan kararın ilgilileri yönünden kendilerini bağlayıcılığı bir yana maddi hukuk açısından da kesin hüküm oluşturacağı aşikardır. Kesin hüküm ise olumsuz dava şartıdır.
Bu itibarla mahkemece mevcut delillerin değerlendirilmesi suretiyle olayda kesin hükmün varlığı gözetilerek davanın kabul edilmesi doğrudur. O halde usul ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır.
 
SONUÇ : Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile, (ONANMASINA), 24.4.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini