 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1991/10-249
K: 1991/336
T: 5.6.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HASTALIK SİGORTASI YARDIMLARINDAN İŞVERENİN SORUMLULUĞU ŞARTLARI ( Kurumun İşverene Rücuu Halinde )
- KURUMUN İŞVERENE RÜCUU ŞARTLARI ( Hastalık Sigortası Yardımlarından Dolayı )
- İŞVERENE RÜCU ŞARTLARI ( Kurumun Hastalık Sigortasından İşçiye Yapılan Yardımlar İçin )
506/m.41
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 2. İş Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 22.3.1990 gün ve 22.3.1990 gün ve 320291 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 21.6.1990 gün ve 4817-6320 sayılı ilamı: ( ...Davanın yasal dayanağı, dava dilekçesinde de belirtildiği gibi 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 41. maddesidir.
Sigortalı Mehmet D...'nin davalıya ait bina inşaatı işyerinde işçi olarak, çalışırken işçi sağlığı ve işgüvenliği mevzuatı gereğince rapor alınmadığı, işyerinde bekçilik yaptığı, bu işin ağır ve tehlikeli işlerden olmadığı, işyerinde girişten önce mevcut olan kronik böbrek hastalığının 5.2.1989 da nüksetmesi nedeniyle davacı Kurumun sigortalıya 1.165.135 lira hastalık yardımı yaptığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Anılan maddeye göre işverenin kuruma karşı parasal sorumluluğunun doğması için,
1 - Çalışma mevzuatına ( çalışma hayatını düzenleyen Yasa, Tüzük, Kararmame ve Yönetmelik hükümlerine ) göre; işçi yönünden sağlık raporu alınması gerektiği halde,
a- Böyle bir rapora aykırı olarak,
"BÜNYECE ELVERİŞLİ BULUNMADIĞI BİR İŞTE SİGORTALI ÇALIŞTIRILMIŞ OLMASI"
2 - Sigortalının hastalığının,
a- Bu işe girişinden önce var olduğunun saptanması,
b- Veya, böyle bir işte çalıştırılması sonucu meydana gelmesi,
3- Bu hastalık nedeniyle Kurum'ca hastalık sigortası hükümleri gereği masraf yapılmış olması,
Koşullarının tümünün gerçekleşmesi, Kurumun giderlerde bulunmasına neden olan hastalık olayı ile işverenin yükümünü yerine getirmemesi arasında uygun neden - sonuç bağının bulunması gerekmektedir. Çalışma mevzuatına göre, işçi yönünden sağlık raporu alınması gerektiği halde böyle bir rapora dayanmaksızın işçi çalıştırılmış olmasının hastalık sigortası yardımlarından işverenin sorumluluğu için yeterli olmayacağı, sigortalının bünyece elverişli olmayan bir işte çalıştırılması ve bunun sonucu olarak hastalanması, Kurum tarafından sağlık giderleri yapılmış olması koşullarının da birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Davalı cevap dilekçesinde sigortalıyı ortalığın düzeltilmesi ve temizlik işlerinde çalıştırdığını söylemiş ve bu konunun isbatı yönünden delillerinin bulunduğunu iddia etmiştir. Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraflara yazılı ve sözlü delillerini gösterme olanağı sağlanmaksızın karar verilmiş olmasında isabet yoktur. Bu nedenle, mahkemece hastalığın bünyece elverişli olmayan bir işte çalıştırılmış olması sonucu meydana gelip gelmediği, hastalık olayı ile, işverenin yükümünü yerine getirmemesi arasında uygun neden- sonuç bağı bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyizedildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarında, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle HGK.nun 14.4.1982 gün 1679-360, 29.11.1989 gün 376-620, 31.1.1990 gün 597-37 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere, davanın yasal dayanağını teşkil eden 506 sayılı SSK.nun 41. maddesinin getirdiği, düzenlemenin başlığında da belirtildiği üzere ( bünyece elverişli olmadıkları işlerde çalıştırılanlar ) ile ilgili bulunduğuna göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 5.6.1991 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.