 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/98
K: 1990/223
T: 28.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "şuf'a" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 29.2.1988 gün ve 1987/6 E. 88/34 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19.12.1988 gün ve 1988/15069-19917 sayılı ilamı ile; (... Davacı şuf'alı payına ilişkin bulunduğu taşınmazda paydaş olduğunu paydaşlardan S.Y.'nin payını davalıya 27.11.1986 tarihinde sattığını ileri sürerek şuf'alı payın iptali ile tescilin i15.12.1986 tarihli dava dilekçesi ile istemiştir.
Davalı satıcı S.Y. payı satmadan önce davacıya teklif ettiğini davacı almayınca kendisinin aldığını bu nedenle kötü niyetli olduğunu yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkeme hisse satılmadan önce davacıya teklif edildiğini davacının almadığını davacının satışta haberdar olduğunu gerekçe göstererek davayı reddetmiştir.
Şuf'a hakkı tapuda yapılan resmi satışla doğar, daha önceden satıcının payını satacağını diğer paydaşa teklif etmesi ve onunda almaması şuf'dan feragat niteliğinde değildir. Bu nedenle satıştan önce şuf'alı paya ilişkin davacının konuşması ve o payı satın almak istemediği yolundaki beyanı süresinde açılan davaya etkili değildir. Dava süresinde açıldığına ve şuf'a bedeli de depo edildiğine göre şuf'alı payın iptali ile davacı adına tesciline karar vermek icap ederken aksi görüş ve düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi usulu ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirci nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.3.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.