 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/6-618
K: 1991/20
T: 30.1.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAHLİYE DAVASI ( Doğmamış Bir İhtiyaç İçin Açılamaması )
- İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE DAVASI ( Doğmamış Bir İhtiyacın Davaya Konu Olamaması )
- DAVACININ BAŞKA BİR YERDE OTURUYOR OLMASI (İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Davasının Samimi Olmaması)
6570/m.7
DAVA : Taraflar arasındaki "Tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karadeniz Ereğlisi Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 22.3.1990 gün ve 1989/34-1990/330 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 30.5.1990 gün ve 7534-7805 sayılı kararıyla; ( ... Dava işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme istem gibi karar vermiş; hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilesinin kızı Ş.N.S.`ın Eczacılık Fakültesi Mezunu olduğunu, kiralananın ecza deposu olarak kullanılacağını ileri sürerek taşınmazın tahliyesini istemiştir.
Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, asıl amacın kira parasını artırmak olduğunu, davacının kızının İstanbul`da oturduğunu, davanın reddini savunmuştur. İhtiyaçlının İstanbul`da oturduğu, eşinin İstanbul Teknik Üniversitesinde öğretim üyesi olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı da bu duruma karşı çıkmamıştır. 6570 sayılı Yasanın zorunlu ihtiyacı tahliye nedeni kabul etmiş olup doğmayan bir ihtiyaç için tahliye davası açılamaz. İhtiyaçlı İstanbul`da oturduğuna Karadeniz Ereğlisi'ne gelmediğine göre ihtiyacın varlığından bahsedilemez. Bu durumda sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZlSI
Davacının kızı Eczacılık Fakültesi mezunu olup, halen de bir iş yapmadığı anlaşılmaktadır. Kiralananın bu işe ( ecza deposu olarak ) kullanmağa elverişli olduğu bilirkişi incelemesi ile sabittir. İhtiyacın samimi ve gerçek olduğuna hiçbir kuşkuya meydan vermeyecek şekilde kanaat hasıl olmuştur. İhtiyaçlının evinin İstanbul`da olması, kiralananın ise Karadeniz Ereğlisinde bulunması davacı aleyhine bir durum olarak düşünülmemelidir. Yerel Mahkeme kararındaki gerekçeler kanuna uygun olduğu için onanması görüşündeyim, bu nedenle çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.
Yusuf Yılbaş