 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/593
K: 1991/10
T: 23.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 1. İcra Tetkik Merciince davanın kabulüne dair verilen 20.12.1989 gün ve 286-2327 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.3.1990 gün ve 1285-2480 sayılı ilamı: (....Takip dayanağı senedin 1.3.1988 tanzim tarihini taşıdığı, takip talepnamesinde belirtildiği gibi, dosadaki fotokopisinde de görülmektedir. Bu tarihin noterce düzenlenmiş protesto evrakına yazılmamış olması gerçekte ve tedavüle çıkarılırken mevcut olmadığını göstermez. TTK. 690 madde yoluyla uygulanması gerekli 592. maddesine göre tamamen doldurulmadan bono düzenlenebileceği, aradaki anlaşmalara aykırı doldurulduğunun bir belge ile kanıtlanması gerektiği düşünülmeden yazılı biçimde takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tetkik Merciince verilen kararın Yargıtay'ca bozulması üzerine noterden protesto evrakına ait kartonlar getirtilip, tetkik edilmiş ve noter de olayla ilgili olarak dinlenmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Bozmadan sonra tetkik merciinde yapılan bu işlemler sonucu verilen kararın, yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususu, önsorun olarak ele alınmış ve Hukuk Genel Kurulunca ilk hükümden dayanılmayan yeni olgular değil, önceki kararın alınmasındaki genel espriye uygun biçimde gerekçenin genişletilmiş olduğu sonucuna varılarak, Mercii Kararının, direnme kararı olarak incelenmesine üçte ikiyi geçen oy çoğunluğuyla karar verildikten sonra, hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı (alacaklı) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.