 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E:1990/5423
K:1991/121 1996
T:15.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle; 1946 yılında kesinleşen orman tahdit haritası ve 1952 yılında makilik saha olarak tefrikine ilişkin tutanak ve haritanın getirtilerek uygulanması, sonucuna göre 3402 sayılı Yasanın 45. maddesi hükmü dikkate alınarak inceleme ve araştırma yapılması, belirlenecek duruma göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine, taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Nizalı taşınmazlardan 472 ve 473 parsellerin tamamı ile 474, 475 ve 476 parsellerin bir bölümünün 3116 sayılı Orman Kanununun yürürlüğü sırasında 1942 yılında yapılan orman tahdidi çalışmalarıyla orman sınırları, içine alındığı, tahdidin 1946 yılında kesinleştiği, 1952 yılında Maki Tefrik Komisyonunca 5653 sayılı yasanın 1. maddesinin (c) bendi uygulamasını gösterir makilik ve orman sahalarının tesbitine ait yönetmelik' gereğince makilik saha olarak belirlendiği, 1963 yılında yapılan tapulamada davacılar adına tesbit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden ve maki tefrik komisyonunca orman rejimi dışına çıkartma tarihi ile tesbit tarihi arasında zilyetlikle mülk edinme koşulları gerçekleşmediğinden Hazine adına tescil kararı verilmiştir. Gerek 3116 sayılı Yasanın 5653 sayılı Yasa ile değişik 5 ve onu takibeden maddelerinde, gerek 6831 sayılı Yasa ve bu yasayı değiştiren tüm yasalarda orman sınırlamasının orman tahdit (kadastro) komisyonlarınca yapılacağı, orman rejimi dışına çıkarmanında yine aynı komisyonlarca yapılacağı hükme bağlanmıştır. Maki tefrik komisyonlarının yaptığı çalışmalara ilişkin belirtme tutanağı ve haritaları orman tahdit çalışmaları sırasında Orman tahdit (Kadastro) komisyonlarınca döküman olarak dikkate alınacağı 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 17/K maddesinde belirlenmiştir. Bu itibarla maki tefrik komisyonunun 8 nolu tutanağını orman tahdit komisyonu kararı gibi kabul edilmesine imkan yoktur. Mahkemece bu yön ve 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin iptal edildiği dikkate alınarak 472, 473 parseller ile 474, 475 ve 476 parsellerin 1946 yılında kesinleşen orman tahdit haritası kapsamında kalan bölümlerinin 6831 sayılı Yasanın 11/4, 3402 sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince orman olarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken özel mülk olarak Hazine adına tescil kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi 474, 475 ve 476 sayılı parsellerin tahdit dışında kalan bölümlerinin ise tesbit gibi davacılar adına tesciline karar verilmemeside isabetsiz, tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma mahiyetine göre taraflar yararına vekalet ücreti takdirine mahal olmadığına, 15.1.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Açıklanan bu kararlardan sonra Yüksek 8. ve 16. Hukuk Daireleri, Dairemiz kararlarına ters düşen Maki Tefrik Komisyonlarını ve yaptıkları işlemler ile sonuçlarını geçerli sayan kararlar vermişlerdir.
d) Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulunun İçtihatları birleştirmeye neden 18.11.1992 tarih, 992-1/553 Esas, 992/659 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin karşı oy yazısı: