 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/532
K: 1991/3
T: 23.01.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tenkis" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 10.7.1988 gün ve 204-400 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargatay 2. Hukuk Dairesinin 27.12.1989 gün ve 11305-11042 sayılı ilamı:
(.. Tenkis davaları miras bırakanın son ikametgahı mahkemesinde açılır (M.K. 518). Diğer taraftan bir kimsenin ikametgahı yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir (M.K. 19). Yetki itirazına konu edildiği üzere mevcut nüfus kaydına ve taşınmazların kayıtlı oldukları yere göre miras bırakanın ikametgahının Kulu olduğuna ilişkin karinenin aksi yani miras bırakanın yerleşmek niyetiyle Batıkentte oturduğu hususu davacı tarafça ispat edilememiştir. bu durumda yetki itirazının kabulü gerekirken Yenimahalle'nin yetkili olduğunun kabulü ile yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 11. ve Medeni Kanunun 518. maddelerinde sayılan, miras (Tereke) ile ilgili davalar miras bırakanın son ikametgahı mahkemesinde görülür Medeni Kanunun 19. maddesine göre de bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir.
Olayda miras bırakan Kulu İlçesinde nüfusa kayıtlıdır. 1976 yılında, buradaki malvarlığını elden çıkararak Ankara'ya gelmiş ve 1987 yılında Ankara Batı Sitesindeki evinde ölmüştür.
Hemen belirtmek gerekir ki, bir kimsenin nüfus saydının bulunduğu yer başlı başına ikametgahı sayılamıyacağı gibi, miras bırakanın öldüğü zaman oturduğu yer de orayı ikametgah edindiğinin herhalde kabulünü gerektirmez. İkametgah, oturulan, durulan ve bulunulan yerden farklıdır. İkisi arasında bazen ayniyet bulunabilirsede ikametgah bir kişinin iş, işlem ve eylemlerin ilişkilerini yürüttüğü yerdir. Başka bir deyimle, yaşantısının gerektirdiği çeşitli faaliyet ve davranışlarının merkezidir (Prof. Dr. Bülent Köprülü Medeni Hukuk Adlı Eseri Sh. 352).
Dosya içeriğinden davacılar miras bırakanın 1976 yılında Kulu İlçesindeki Mal varlığını tasfiye ederek burası ile ilişkisini kesip Ankara'da oturmaya başladığı ve ölümüne kadar geçen sürede Ankara'nın tüm sosyal ve ekonomik faaliyetlerinin merkezi haline geldiği ve Ankara'da tamamen yerleşmek niyeti ile bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yerel Mahkemece davalı tarafın yetki itirazının reddedilmesine dair önceki kararında direnmesi yerindedir. Ancak, Dairece karar, davalı tarafın yetki itirazının kabulü gerektiğine işaretle bozulduğu ve işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden dosya gerekli temyiz incelemesinin yapılması için Özel dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı direnme uygunsa da temyiz incelemesinin yapılması için dosyanın 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.1.1991 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.