 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/511
K: 1990/604
T: 28.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "kamulaştırma değerinin artırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 12. hukuk mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.9.1988 gün ve 1987/369 - 1988/278 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 5. hukuk dairesinin 17.11.1989 gün ve 1989/8203-23511 sayılı ilamı : (... Mahkemece iki kez bilirkişi incelenmesi yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükemlerine uygundur. Arsa niteliğindeki taşınmazın mal emsal karşılaştırılması yapılarak üstün ve eksik yönleri belirtilerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik olmadığı halde birbirini doğrulayan bu raporlara göre hüküm kurulması gerekirken mahkemece bilirkişi yerine geçilerek değer biçilmesi ve buna göre artırmayıp karar verilmesi doğru görülmemiştir...: gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece öncek kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Dava kamulaştırma bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişilerce verilen raporlar taşınmazın niteliği ve kullanma biçimi nazara alınıp emsal tartışması kanaat verici biçimde yapılarak 2942 sayılı yasanın 11. maddesindeki unsurlar gözetilmek suretiyle düzenlenmiştir. hemen belirtmek gerekirki hakim bilirkişi raporu ile bağlı değildir. Ancak dayanaksız ve subjektif değerlendirmelerle de sonuca ulaşamaz. bilirkişi raporlarını yetersiz görüp bilimsel değerlendirmeden yoksun bulunduğu görüşüne varması halinde yeniden seçilek bilirkişiler aracılığı ile yasanın öngördüğü koşullara uygun bir incelettirme yaptırması gerekir. Ya da en azından inandırıcı biçimde raporlardaki görüşlere iştirak etmediğinin nedenini açıklaması icap eder. oysa mahkemece bilimsel ve yeterli olduğu özel dairece de kabul edilen ve birbirini doğrulayıcı içerikteki iki bilirkişi raporunun kabul edilmemesinin nedenleri inandırıcı şekilde gösterilmeden tamamen soyut ve subjektif değerlendirme ile hakimin kişisel bilgisi ne dayanılarak karar verilmiş bulunmaktadır. Bu yolla varılan sonucun isabetsiz olduğu kuşukusuzdur. bu itibarla hukuk genel kurulunca da benemsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararından ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 28.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.