 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/45
K: 1990/161
T: 07.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ALTINDAĞ Asliye 1. Hukuk Mahkemesice davanın reddine dair verilen 21.11.1988 gün ve 507-828 sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 4..4.1989 gün ve 2164-3436 sayılı ilamı: (... Davacı vekili, Ankara 5. Noterliğince re'sen düzenlenen 13.3.1979 gün ve 7905 yevmiye numaralı sözleşme ile Ahmet Öztekin vekilinin 9352 ada 7 parsel sayılı taşınmazda mevcut apartmanın 4/16 arsa paylı 3 nolu dairesini 150.000 lira karşılığında müvekkiline satış vaadinde bulunduğunu, satış bedelinin peşin ödendiğini, zilyetliğin davacıya devredilip onun senelerden beri bu dairede oturduğunu, buna rağmen süresi dolduğundan bahisle tapu kaydındaki satış vaadi sözleşmesi ile ilgili şerhi sildirerek Ahmet Öztekin vekilinin çekişmeli daireyi diğer davalı Ömer Öztekin'e temlik ettiğini, davalı Ahmet Öçtekin'in oğlu davacı Yusuf Öztekin'le arası açıldığından mezkür dairenin mülkiyetinin davacıya geçmesini önlemek için dava konusu yerin mülkiyetini vekili aracılığıyla diğer oğlu Ömer Öztekin'e devrettiğini ve yapılan işlemin muvazaaya dayandığını bildirerek Ömer Öztekin'e ait tapu kaydının iptali ile sözü edilen meskenin ve buna tekabül eden arsa payının davacı adına tescilini istemiştir. Davada, muvazaaya dayanılmıştır. Muvazaanın varlığının isbatı halinde davacı satış vaadi sözleşmesinden doğan kişisel hakkını yeni malik Ömer Öztekin'e karşı ileri sürebilir. Adı geçen davalınında medeni yasanın 931. maddesinde öngörülen iyiniyet koşulundan yararlanması ve yasaca korunması mümkün değildir. Bu itibarla, tarafların ikame edecekleri delillerin toplanması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sounda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki karara direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 7.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.