 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/372
K: 1990/516
T: 24.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "verasetin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; "TAŞKÖPRÜ Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 7.3.1989 gün ve 1988/308-1989/76 sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 26.2.1990 gün ve 1989/12171-1990/2323 sayılı ilamı:
(... Davacı şuyuun giderilmesi davasına konu olan taşınmaz mallarla ilgili tapu kaydına da dayanmış olup söz konusu kayıt 13.12.1988 günlü yazı ile Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilmiştir. Temmuz 1296 tarih 132, 134, 136, 137 ve 139 numaralı kayıtların maliki (Tırlak oğlu Osman ve Hüseyin berun Hasan) olarak yazılıdır.
Mirasçılık her türlü delil ile isbatlanabilir. Nüfus Müdürlüğünün yazısından Tırlakoğlu Osman kaydının bulunmadığı bildirildiğine göre mevcut tapu kayıtlarındaki bilgiden yararlanmak gereklidir. Bu kayıtlarda geçen (Berun) sözünün oğulları (çocukları) anlamında bulunduğu gözetilip Osman ile Hüseyin'in kardeş olduklarını kabul zorunludur. Öyle olunca Hüseyinin füruu bulunmasa bile kardeşi Osman'ın füruunun olduğu dosya ile belli bulunduğuna göre Hazinenin mirasçılığı söz konusu olamaz. HUMK.nun 75/3,378 maddeleri uyarınca taraflardan muris Hüseyinin ölüm tarihinin belirlenmesi için delilleri sorulup bu yön incelendikten sonra karar vermek gerekli iken eksik inceleme ile davanın isbat edilemediğinden söz edilerek doğru olmadığı halde kararın onandığı yeniden yapılan inceleme sonunda anlaşıldığından..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA), 24.10.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.