 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/36
K: 1990/275
T: 09.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tesçil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (İZMİR Asliye 9. Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 19.9.1988 gün ve 533-646 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.1.1989 gün ve 11000-246 sayılı ilamı:
(.. Miras bırakanın uzun süre hasta ve son zamanlarda yatalak olduğu ve kendisine davalının baktığı, bu bakmanın ahlaki zorunluğu aşar derecede bulunduğu miras bırakanın tuvalete dahi gidemediği, buna karşın davacıların kendisine ilgi göstermedikleri anlaşıldığına göre davalıya minnet hissi ile bu intikalin yaptırıldığı açıktır. Öyle ise davanın reddedilmesi gerekirken yanılgı sonucu iptale karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kannıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, bakıp gözetme karşılığı temlik işleminin yapıldığı 22.5.1973 tarihinde, bakım alacaklısı miras bırakan 1323 - (1907) doğumlu olup 66 yaşındadır. Annenin çocuğu ile bakıp gözetme sözleşmesini yaptığı tarihte, özel bakıma gereksinmesi bulunması sözleşmenin geçerlik şartı değildir. Akdin'in ikadından sonra, bu ihtiyaç içerisinde kalması da mümkündür. Kaldı ki somut olayda, davalının bakım alacaklısı miras bırakanı annesine, akit tarihinden itibaren öldüğü 6.1.1987 tarihine kadar bakıp gözettiği ve miras bırakanın son yıllarının yatalak vaziyette olması itibariyle de, özel bakıma ihtiyaç hissettirecek durumda bulunduğu belirlenmiştir. Bu itibarla Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 9.5.1990 tarihinde oybirliği ile karar verildi.