 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/2-636
K: 1991/63
T: 13.2.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- NAFAKA TALEBİ ( Bozma Kararından Sonra İleri Sürülebileceği )
- BOZMA KARARINDAN SONRAKİ NAFAKA TALEBİ ( Geçerli Olması )
- BOŞANMA DAVASI ( Bozmadan Sonra İleri Sürülen Nafaka Talebinin Geçerliliği )
743/m.137,144
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sultanhisar Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.1.1989 gün vei 97/4 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 16.10.1989 gün ve 6341 - 8208 sayılı ilamı: ( ... Boşanmaya karar verilmesi için evlilik birliğinin müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanunun 134/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlarden ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurul'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava M. Kanununun 134. maddesinden kaynaklanan şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtları, bozma kararında, açıklanan gerektirici nedenlere göre, evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede müşterek hayatın temelinden sarsıldığı kanıtlanmış değildir. O nedenle, bu olgu vurgulanarak boşanma davasının reddedilmesi gereğine işeret eden Hukuk Genel Kurulu'nca da aynen benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken boşanma istemi ile ilgili olarak önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O Halde hükmün boşanmaya ilişkin kısmı bozulmalıdır. Bozma kararından sonra davalı vekili kararın kesinleşmesine kadar tedbir, daha sonra ki dönem için ise yoksulluk nafakası isteğinde bulunmuştur. Tedbir nafakasının MK.nun 137. maddesinde açıklandığı üzere hakim tarafından dava sırasında re'sen gözetilmesi gereken muvakkat tedbirlerden olması bir yana yoksulluk nafakası da boşanma davasının ekidir. Bu niteliği gereği boşanma davasının görüldüğü süre içerisinde her vakit talep edilebilir. Mahkemece davalı tarafın nafaka isteği üzerinde durulmamıştır. Ancak nafaka tayin edilmemiş olması da temyiz konusu yapılmıştır. Ne var ki bu konuda Genel Kurul'ca incelenecek bir direnme kararı olmadığından, dosya, istekte bulunulmasına karşın nafaka tayin edilmediğine yönelik temyiz itirazının incelenmesi için Özel Dairesine gönderilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı, 1- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulu ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı, BOZULMASINA, 13.2.1991 gününde, oyçokluğu ile, 2 - Özel Daire bozma kararından sonra davalının talep ettiği nafaka isteği hakkında hüküm kurulmadığına yönelik temyiz itirazının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine ikinci görüşmede 13.2.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.