 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/2-604
K: 1991/69
T: 13.2.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BOŞANMA DAVASINDA TALEP EDİLEN YOKSULLUK NAFAKASI VE TAZMİNAT ( Harca Tabi Olmaması - Yargılamanın Her Aşamasında İstenebilmesi )
- YOKSULLUK NAFAKASI VE TAZMİNAT ( Boşanma Davasının Her Aşamasında İleri Sürülebilmesi - Harca Tabi Olmaması )
- HARCA TABİ OLMAMA VE DAVANIN HER AŞAMASINDA İLERİ SÜRÜLEBİLME ( Boşanma Davasında Talep Edilen Yoksulluk Nafakası ve Tazminat )
- NAFAKA VE TAZMİNAT TALEBİNİN HARCA TABİ OLMAMASI VE DAVANIN HER AŞAMASINDA İLERİ SÜRÜLEBİLMESİ ( Boşanma Davasıyla Birlikte Yapılan )
743/m.143,144
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 7.4.1989 gün ve 1988/1373 - 1989/229 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2.3.1990 gün ve 1989/13123 - 1990/2452 sayılı ilamı; ( ... Boşanma davası içinde vaki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata ilişkin istekler harca tabi değildir. İsteğin karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak yapılması yeterlidir. Ancak, sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, isteğin niteliğine göre olayda, Medeni Kanunun 143. veya 3444 sayılı kanunla değişen 144. maddelerinde yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasından ve şayet olumlu sonuca varılırsa istek sahibi yararına başvurulmasından ibarettir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle 3444 sayılı kanun ile değişik M.K.nun 144. maddesinde boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eşin kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükmü getirilmiş, son fıkrasında da nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmayacağına işaret edilmiştir. 143. madde de kabahatsiz karı veya kocanın kabahatlı olan taraftan münasip maddi ve manevi tazminat isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Yoksulluk nafakası ve tazminat, boşanma davasının eki niteliğindedir. O itibarla boşanma davası hükme bağlanıncaya kadar, istenilmesini engelleyen bir yasal engel yoktur. Bu konuda ayrı bir dava açılmış olması aranmaksızın görülmekte olan boşanma davası içerisinde, koşulları mevcutsa talep eden eş yararına yoksulluk nafakasına ve tazminata hükmedilmesi gerekeceğine ilişkin uygulama hemen hiçbir sapma göstermeden yargısal kararlarda aynen sürdürülmüştür. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 14.3.1990 gün, 1990/112-188, 2.5.1990 gün 1990/111-261 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir. Boşanma davası içinde vaki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata ilişkin istekler harca tabi değildir. İsteğin karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya mahkeme tutanağına geçirilmek suretiyle, sözlü olarak yapılması yeterlidir. Hal böyle olunca Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 13.2.1991 tarihinden itibaren oybirliği ile karar verildi.