 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/233
K: 1990/336
T: 30.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "rücuan alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 4. Hukuk mahkemesince davanın kısmen reddine dair verilen 5.7.1988 gün ve 581-569 sayılı kararın incelenmesi Davacı Vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.9.1989 gün ve 7069-4542 sayılı ilamı; (..Davacı vekili: Müvekkili sigorta şirketinin 35 UP 642 plakalı otonun, 2.612.495 TL. hasar bedelinin tamamının ödendiğinden, bu miktarın 59 EL 877 plakalı otobüsün işleteni Pamukkale Seyahat, maliki Veysel olan davalılardan % 30 yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini rücuan talep ve dava etmiştir.
Davalı Pamukkale Seyahat vekili: Komisyonla bilet satışına aracılık yaptıklarını, araçlara fiili hakimiyetlerinin söz konusu olmadığını, husumetin kendilerine yöneltilemiyeceğini, miktarın da çok fazla olduğunu bildirerek davanın reddini savunurken,
Diğer davalı Veysel davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme; Davalılardan Pamukkale Seyahatin aracın maliki olmadığından hakkındaki davanın reddine,
Diğer davalı Veysel hakkındaki davanın yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, 2.288.120 liralık kısmının % 50 faizle kabulüne karar vermiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacıların murisinin Pakukkale Seyahat Turizm firmasından bilet alarak bu firma amblemi taşıyan otobüsle yolculuk yaparken meydana gelen öldüğü sabittir. Bu durumda bu firmanın sahibi olan davalı Cafer Sadık Balabalım'ın taşınma sözleşmesini yapan kişi (taşıyıcı) sıfatiyle sorumlu olduğu dikkate alınmadan, hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Her ne kadar Özel Daire bozma kararında, davacılar murisinin davalı Pamukkale Seyahat Turizm firmasından bilet alarak, bu firma amblemi taşıyan otobüste yolculuk yaparken meydana gelen kazada öldüğü belirtilmiş ise de, bu belirtmenin maddi bir hata sonucu yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalılardan Veysel Pir'e ait otobüs diğer davalı Pamukkale Seyahat Turizm Otobüs İşletmesi adı altında çalıştırılmaktadır. Bu gibi otobüs firmaları sadece kendilerine ait otobüsleri değil, 3. kişilere ait otobüsler de şehirler arası yolcu taşımacılığında kullanmaktadır. Şehirler arasında seyahat edenler, otobüslerin gerçek sahipleri ile değil, bu otobüsleri taşımacılıkta kullanan firmalarla işlem yaparlar. Otobüs firmalarının durumu, yolcu bulmak ve komisyon almaktan ibaret olmayıp, doğrudan doğruya kendi sorumluluklarını doğuracak niteliğe bürünmüştür. Trafik kanunun 85. maddesinde de işletenlerin sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.12.1986 gün ve 4/1140 sayılı kararında da aynı ilke benimsenmiştir. O halde, gerek trafik olayına karışan otobüsün trafik kaydındaki Maliki Veysel Pir ve gerekse işleten Pamukkale Seyahat Turizm Otobüs işletmeleri sahibi Cafer Sadık Balabalının birlikte sorumlu olduklarının kabulü gerekir. O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararının bu nedenle uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 30.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.