 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/219
K: 1990/333
T: 30.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Fatih 3. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 2.2.1989 gün ve 604-43 sayılı kararın incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 8.12.1989 gün ve 9894-10315 sayılı ilamı:
(.. Davacı Medeni Kanunun 3444 sayılı kanunla değişik 134 ve 3444 sayılı Kanunun geçici 1. maddesine dayanarak karısı aleyhine boşanma davası açmıştır.
Geçici 1. madde hükmüne göre, boşanma sebeplerinden birine dayalı olarak eşlerin yasada öngörülen sürede fiilen ayrı kalmış olmaları ve müşterek hayatı kuramamaları gerekir. Davacı ve davalının ikame ettikleri delillere göre davacı kocanın karısının meskesininden ayrı ikinci bir evi olduğunda uyuşmazlık yoktur. Davacı tanıklarının bilgileri ve sözleri davacının ikinci evindeki yaşantısı içindir. Davalı şahitleri ise yasadaki süreler içinde kocayı karısı ile beraber yaşadıklarının işareti olacak olayları söylemişlerdir. Tüm delillere göre kocanın ikinci evi olmakla beraber davalı karısı ile de müşterek yaşantısı devam etmiştir. Şu halde geçici 1. madde koşulları oluşmadığı gibi evlilik birliğinin müşterek hayat sürdürülemiyecek şekilde temelinden sarsıldığını kabule de olanak yoktur.
Açıklanan yönler temyiz incelemesi sırasında gözden kaçmış ikinci bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. O halde karar düzeltme isteğinin kabulü ile 13.6.1989 gün 1989/367 esas, 5785 karar sayılı Yargıtay ilamının 1. maddesinin kaldırılması tarafların boşanmalarına dair mahkeme hükmünün bozulması gerekir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 30.5.1990 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.