 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/21
K: 1990/171
T: 14.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tesçil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (ŞİRAN Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 12.10.1988 gün ve 1986/8-1988/199 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine Temsilcisi tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 30.1.1989 gün ve 1988/1779-1989/654 sayılı ilamı:
(.. Davacıya ait 860 ve 861 parsellere uygulanan ve bu parsellere revizyon gördüğü anlaşılan 402 tahrir numaralı vergi kaydının güney sınırı mer'adır. Buna göre nizalı 893 parsel yönü mer'a olarak gösterilmiş olmaktadır. Değişir ve genişletilmeye elverişli kayıtlarda kapsam kayıtda yazılı miktara göre belirlenir. Bu yön Tapulama Kanununun 42. Kadastro Kanununun 30 ve MK.nun 645. maddelerinde kesin bir kural şeklinde açıklanmıştır. Vergi kaydında yazılı miktar kadar ve 861 parsel davacı adına tesbit ve tesçil edildiğine göre, nizalı yerin miktar fazlası olduğunu kabul etmek icabeder. Eylemsel durumda da 893 parselin güneyinde çalılık vardır. O halde nizalı yerin mer'a olduğunu kabul etmek icabeder. Mer'alar zilyetlik ve zamanaşımı yoluyla kazanılamaz. Bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken değişik düşüncelerle davanın kabulü yönüne gidilmesi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, özellikle, davacının iddiasına dayanak yaptığı ve kendi beyanı esas alınmak suretiyle yazılmış bulunan 402 nolu vergi kaydının güney sınırı mer'a okunmaktadır. Tapulama sırasında da kural olarak mer'a sınırının genişletilmeye elverişli ve değişebilir nitelikte olması itibariyle kapsamı miktarı ile geçerli bulunması gereken bu kayda karşılık miktarı kadar gelen dava dışı 860 ve 861 parseller tesbit edilmiştir. Dava konusu 893 parselde davacı dayanağı vergi kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına yazılmıştır. Çekişmeli taşınmazı doğusunda bulunan dava dışı 894 parsel kuzeyindeki yine dava dışı 862 parsele revizyon gören vergi kaydının güney hududunun "kır" okuması nedeniyle kayıt fazlası olarak Hazine adına tesbit edildiği gibi davalı 893 parselin güney hududunun da eylemli olarak halen çalılık bulunduğu belirlenmiştir. Kural olarak mer'alar, deniz, nehir göl gibi belirlenebilir olmayıp genişlemeye elverişli değişebilir nitelikte sınırdır. Üst üste bir kaç sene ekilip kullanılması halinde mer'aların nereden başladığının tesbiti, imkansız hale gelebilir. Ancak belirtmek gerekir ki özde mer'a olan taşınmazlar bu hukuksal nitelikleri gereği özel mülkiyete konu teşkil edilemiyecekleri gibi, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla da mülk edinilemezler. Yargısal kararlarda bu ilkeler hiç bir sapma göstermeden, tam bir kararlılıkla uygulanmamaktadır. Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen çekişmeli yerin ve davacı taşınmazının mer'a aleyhine genişletilmesi sonucu meydana geldiğinin kabulü suretiyle davanın reddedilmesi gereğine işaret eden Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine Temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 14.3.1990 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.