 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/191
K: 1990/339
T: 30.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "senet iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Yozgat Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 22.9.1988 gün ve 1987/729-1988/599 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine;
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 9.6.1989 gün ve 1988/11825-1989/5776 sayılı ilamı:
(...İptali istenilen sözleşme taşınmaz malın (haricen satışına) ilişkin bulunmaktadır. Bu sözleşmenin iptali davası taşınmaz malın mülkiyetini etkileyecektir. Bu itibarla görev yönünü tesbit bakımından taşınmaz malın dava tarihindeki değeri keşif yapılmak suretiyle belli edilmeli, saptanacak değerine göre mahkemenin görevli olup olmadığı üzerinde durulup, mahkemenin görevine girmediği anlaşılırsa dava dilekçesi noktasından reddedilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Taraflar kardeştir. Davacının iptalini istediği, taşınmaz malların davalıya haricen satışına ilişkin altmış bin lira bedelli senet, tapulamaca esas alınarak, harici satış konusu taşınmazlar, davalı adına tesbit edilmiştir. Olayda her ne kadar harici satış senedinin gerçekte icar senedi olması gerektiğine işaretle iptali istenmekte ise de, amacın bu senedin tesbitine esas alındığı taşınmazlara ait tapuların iptalini sağlamaya yönelik olduğu açıklıkla anlaşılmaktadır. O itibarla uyuşmazlığın çekişmeli senedin ilişkin bulunduğu taşınmazların aynına yönelik olduğu, bundan ayırmaya imkan olmadığının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.