 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/181
K: 1990/293
T: 16.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; MERSİN Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.5.1988 gün ve 370-328 sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2.10.1988 gün ve 8245-9517 sayılı ilamı:
(.. Aksine ciddi ve inandırıcı deliller ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (HUMK. 254). Arkadaşlık başlı başına tanık beyanını değerinden düşürücü bir sebep sayılmaz. O halde tanık sözlerine değer verilmesi gerekir.
Tanık sözlerinden ise davalının devamlı olarak ve değişik yerlerde kocasına adi, şerefsiz haysiyetsiz adam, sende erkekmisin gibi sözlerle ağır hakarette bulunduğu gerçekleşimştir. Öte yandan kocanında başka kadınla ilişkisinin olduğu anlaşılmaktadır. O halde tarafların birinin kusurunu ötekinden üstün tutmak mümkün değildir. Öyle ise taraflar eşit kusurlu sayılarak boşanmaya karar verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için, ikinci görüşmede 16.5.1990 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.