 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/157
K: 1990/252
T: 18.04.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "işgal tazminatı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Zeytinburnu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 26.9.1985 gün ve 200-395 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 9.3.1987 gün ve 10101-2476 sayılı ilamı: (... Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilamında açıklandığı şekilde davacının zararı bulunmadığı ve bu gibi hallerde denizcilik teamülne göre bağlama, iskele atma, işyerine malzeme akımında kullanma gibi hallerde ödenecek palamar ücretinin söz konusu olabileceği bilirkişi raporu ile saptamıştır.
Dava konusu taşınmazın Hazineye ait bir yer olduğu davacının Hazineye ecrimisil ödeyen ve bu yeri haksız işgal eden kişi bulunması nedeniyle davacının bilirkişi raporunda sözü edilen palamar ücretini isteyemeyeceği gözetilmeden, davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle hükmüne uyulan Özel Daire bozma kararında, uyuşmazlığın niteliği gözetilerek, davacının uğradığı zararın, taşınmaz malına dava edilen süre içinde karadan ve denizden yaptıkları depolama ve depolanan malı sevk etme işlerinden davalıların engel oldukları iş miktarı olarak hesaplanması gereğine değinilmiş ve olayda ecrimisilin emsal nitelikteki taşınmazların getirebileceği kira geliri olarak belirlenemiyeceğine işaret edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozmadan sonra yapılan araştırmada taşınmazın davacının olmayıp dava dışı Hazineye ait bulunduğu ve davacının bu yerde fuzuli şagil olarak Hazineye ecrimisil ödediği saptanmıştır. Bu itibarla davacının Palamar ücretini isteyemiyeceği aşikardır. O halde Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 18.4.1990 gününde oyçokluğu ile karar verildi.