 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/142
K: 1990/265
T: 02.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "cebri tescil" satış vaadi sözleşmesinin iptali, tapudaki şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; DİKİLİ Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine, karşılık davaların kabulüne dair verien 8.2.1988 gün ve 1987/104-1988/271 sayılı kararınincelenmesi davacılar ve karşılıklı davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2.5.1989 gün ve 1989/1466-4557 sayılı ilamı: (... Hatice Dirik ile Sümer Vatan, Hikmet Karaoğul ve Ekrem Hayri Erdem arasındaki re'sen düzenlenen ve davaya dayanak yapılan satış vaadi sözleşmesi, borç doğuran bir akit olması ve yasada öngörülen koşulları taşıması nedeniyle hukuken geçerlidir. Sözleşmede, satış bedelini 12.600.000 lira olduğu, 12.600.000 liranın peşin ödendiği, artakalan 11.340.000 liranın 30 eşit taksitte tediye edileceği ve bu hususta düzenlenen bonoların Hatice Dirik'e verildiği belirtilmiştir. Hatice Dirik noter aracılığıyla vaki 1.5.1986 günlü ihtarında 7 senet bedeli 1.556.000 liranın ödenmediğini, söz konusu bedelin vadesinden itibaren % 30 faizi ile birlikte tediye edilmesini, aksi takdirde temerrüdleri nedeniyle sözleşmenin iptali cihetine gideceğini alıcılara bildirmiş ve bu hususun gerçekleşmesi için birgirişimde bulunmamıştır. Ancak, tescil davası açıldıktan sonra satış vaadi sözleşmesinin iptali davasını ikame etmiş ve satış bedeline mahsuben aldığı parayı geri vermemiştir. Bu durumda sözleşmenin feshinden bahsedilemez. Hatice Dirik, ihtarında satış bedelinden 1.556.000 lira alacağı kaldığını bildirmiştir. İbraz edilen beş adet senet bedeli tutarı ise, 1.890.000 liradır. Taşınmazı satınalan Sümer Vatan ve Arkadaşları vekili, müvekkillerinin borçlarının daha az olduğunu savumuştur. Bu durumda, taraflar arasında ilk önce bu hususa ilişkin uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.
Öte yandan satış vaadi sözleşmesi 30.10.1985 günü tapuyu şerhedilmiş ve dolayısiyle bu sözleşmeden doğan kişisel hak hukuken güçlendirilmiştir. Sümer Vatan, Hikmet Karaoğul ve Ekrem Hayri Erdem, çekişmeli taşınmazı sonradan satınalan ve muvazaalı işlem yaptığını bildiren Arif Alemdar'a karşı hukuken güçlendirilmiş kişisel haklarını ileri sürme olanağına sahiptirler. Diğer bir anlatımla, ferağa icbar suretiyle tescil davasını dinlenme olanağı vardır.
Açıklanan duruma göre, Sümer Vatan, Hikmet Karaoğul ve Ekrem Hayri Erdem'in Hatice Dirik'e satış vaadi sözleşmesinden dolayı kaç lira borçları kaldığının saptanması, saptanacak bedelin mahkeme veznesine veya tayin edilecek tevdi mahalline yatırılması için adı geçenlere önel verilmesi, bilahare hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu veçhile ferağa icbar suretiyle tescil isteğinin reddi, senet iptali davasının kabulü ve satış vaadi ile ilgili tapu sicilindeki şerhin terkini doğru görülmemiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar ve Karşılık davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararına gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 2.5.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.