 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1990/10
K: 1990/117
T: 21.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davsından dolayı yapılan yargılaması sonunda; (ŞİŞLİ Asliye 2. Hukuk Mahkemesi)nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 7.12.1988 gün ve 380-980 sayılı kararın incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 7.12.1988 gün ve 1049-3161 sayılı ilamı: (... Davalı savunmasında, kiralanın kendisine teslim günündeki boya ve badana durumu ile ilgili olarak tanık deliline dayanmış ve 6.7.1988 tarihinde verdiği listesinde iki tanık göstermiştir. Davalının tanıklarının dinlenmesinden vazgeçtiğine dair yargılama sırasında bir açıklaması yoktur. O halde mahkemece davalının tanıklarının dinlenmesi ve toplanan bütün delillerin birlikte değerlendirilmesi hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : H.U.M.K.nun 429. maddesi hükmüne göre, Yargıtay'ın bozma kararı üzerine hakim tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar verir.Görülüyor ki, hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebilir. Eş anlatımla, hakim kural olarak Yargıtay bozma kararına uymak ya da bu karara karşı direnme kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp, serbest takdir yetkisine sahiptir.
Ancak, bozma nedenlerinin, kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden (re'sen gözönünde bulundurması gereken sebeplerden olmaması halinde, taraflar veya vekilleri bozma kararına uyulmasını istemişlerse artıkmahkemece önceki kararda direnilemez. Bozma kararına uyulmak gerekir. Yargıtay'ın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulaması da bu doğrultudadır. (Hukuk Genel Kurulunun 2.2.1983 gün 7-70, 25.5.1983 gün 377-580, 18.4.1984 gün 293-435, 8.6.1984 gün 401-675 ve 18.10.1989 gün 541-534 sayılı kararları).
Olayda, davacı vekili ile davalı vekili 17.10.1989 günü verdikleri dilekçelerinde bozma ilamına uyulmasını istemişlerdir. Bozma sebepleri ise, kamu düzenine ilişkin değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece, bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi doğru olmadığından direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 21.2.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.