 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/96
K: 1989/200
T: 29.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "ayrılığa karar verilmesi ve nafaka" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Yenimahalle 4. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 26.1.1988 gün ve 1987/66 esas, 1988/12 karar sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi"nin 14.10.1988 gün ve 1988/6970-9239 sayılı ilamı ile; (..Mahkemece, Medeni Kanunun 162. maddesine dayanılarak tarafların ayrı yaşamalarına karar verilmiş ve nafaka takdir edilmiş işbu hüküm onanmıştır. Oysa, Medeni Kanunun 162/1. maddesi uyarınca ayrı mesken edinmeye karar verilebilmesi için müşterek hayatın devamı yüzünden eşin sıhhatının, şöhretinin ya da işinin gelişmesinin ciddi surette tehlikeye düşmesi icap eder. Dosya kapsamına ve mevcut delillere göre, azönce açıklanan böyle bir durum gerçekleşmediği için, kararın ayrı mesken edinmeye ilişkin bölümünün bozulması gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki karada direnilmiştir. Temyiz eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Medeni Kanunun 162/1. maddesi hükmünce karı-kocadan her biri; müşterek hayatın devamı yüzünden, sıhhati, şöhreti veya işinin terakisi ciddi surette tehlikeye düştüğü müddetçe ayrı bir mesken edinebilir." Olayda davacı kadın bu hükümler uyarınca ayrı mesken edinme isteğinde bulunmuş ise de dosyadaki deliller incelendiğinde yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmediği sonucuna varılmaktadır. Boşanma davası açıldıktan sonra doğan ayrı yaşama hakkı ise MK.nun az önce metni aynen alınan 162/1. maddesinde öngörülen müesseseden tamamen farklı olup bu hükme dayanılarak açılan davanın reddedilmesi, koca tarafından boşanma davasının açılmasıyla doğan ayrı yaşama hakkını ortadan kaldırmaz. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 29.3.1989 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.