 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/661
K: 1990/21
T: 24.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyoğlu 4. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 7.9.988 gün ve 58-566 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 6.2.1989 gün ve 16572-1760 sayılı ilamı:
(.. Davacı, en son davalıyla yapılan 1.2.1981 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira akdine göre her ay peşin ödenmesi gereken aylık kira paralarından 1987 Aralık ayı için 30.2.1987 tarihinde icra takibi yapıp ödeme emrinin 6.1.1988 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen ifanın 7.1.1988 tarihinde gerçekleştiğini, aynı kira yılı içinde 1988 Ocak ayı kira parası için 7.1.1988 tarihinde gerçekleştiğini, aynı kira yılı içinde 1988 Ocak ayı kira parası için 7.1.1988 tarihinde çıkarılan ödeme emrinin 19.2.1988 tarihinde tebliği üzerine 19.1.1988 tarihinde ödeme yapıldığını, böylece bir kira yılı içinde iki haklı ihtarın oluştuğunu ileri sürerek kiracının taşınmazdan tahliyesini istemiştir. Davalı, kira ilişkisi, miktarı ve ödeme şartlarına karşı çıkmadan kira paralarının elden ödenmek istendiğini bunun sonuç vermemesi üzerine ödeme emirlerine muhatap olduğunu savunmuş elden ödeme iddiası hakkında ısrarlı olmamış bir delilde göstermemiştir. İcra takiplerinin davacının iddiası gibi geliştiği getirtilen icra dosyaları içeriğinden anlaşılmıştır. 1. ihtarın haklılığın konusunda bir tereddüt olmadığı mahkemecede kabul edilmiş, 1988 Ocak ayı kirası için 7.1.1988 tarihinde çıkarılan ödeme emrinin 19.1.1988 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ve aynı gün istenen kira parasının icra dosyasına yatırıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Kira parasının aynı gün yatırılması tebliğden önce veya sonra yatırıldığı konusunda tereddüde yol açacağı düşünülebilirse de ödeme emri ile numara bildirilmiş dosyaya ödeme yapılması tebliğden sonra olduğunu göstermektedir. Böyle olunca bu ihtarında haklılığı kabul edilip olayda bir kira yılı içinde iki haklı ihtarın gerçekleşmesi nedeniyle tahliye kararı vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi isabetli görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 24.1.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.