Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/6451
K: 1990/6817
T: 23.10.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun Asliye 3. Hukuk Mahkemesince verilen 20.2.1989 tarih ve 938-86 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkilini keşidecisi davalının lehtarı gözöken 1.5.1985 vadeli 650.000 TL.lık bonodaki imzanın sahte olduğunu öne sürerek, müvekkilini borçtan kurtulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili İcra Tetkik Mercii Hakimliğinde imzanın davacıya ait olduğunu tesbit edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece İcra Tetkik Merciince alına bilirkişi raporuna göre, imzanın davacıya ait olmadığı anlaşıldığı ve itirazın kaldırılması davasının reddedilip kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili dava konusu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, bu bononun hükümsüz sayılmasını istemiştir. Mahkemece imzası inkar edilen bono yönünden sayılmasını istemiştir.Mahkemece imzası inkar edilen bono yönünden hiçbir inceleme yapılmaksızın, sadece İcra Tetkik Merciinde alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa davalı vekili 20.2.1989 günlü oturumda yeniden bilirkişiincelemesi ve imza mukayesesi yaptırılmasını talep etmiştir. Kural olarak sınırlı yetkili İcra Tetkik Mercii kararları, mahkeme için kesin hüküm niteliğinde bulunmamasına ve esasen mercide alınan bilirkişi raporuna da itiraz edilmiş olmasına göre, makemece imza yönünden yeniden mütehassıs kişilerden bilirkişi raporu almak gerekirdi. Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı da bu yoldadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 10.10.1980 gün ve 1978/11-770 E., 2301 K. sayılı ilamı gibi)
O halde mahkemece yapılacak iş, davacının dava konusu bonodaki inkar ettiği imza yönünden delillerinin toplanması HUMK.nun 308 ve 309 maddelerindeki sınırlama gözönünde tutularak yeniden yetenekli bilirkişiler aracılığı ile rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden, hükmün bozulması gerekmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, 23.10.1990 oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini