 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/645
K: 1990/30
T: 31.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karaman Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 9.2.1988 gün ve 714-95 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 6.9.1988 gün ve 11056 - 10507 sayılı ilamı: (... Hakimin gerekçeli kararda imzasının bulunmaması vusuku muhildir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Bir mahkeme hükmünün hukuki varlık kazanabilmesi için tefhim edilmesi gerekir. 3156 sayılı Yasayla değişik H.U.M.K.nun 381 nci maddesinde kararın tefhiminin en az 388 nci maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağı hükmü getirilmiştir.
Hakimin son oturumda tutanağa yazdırıp tefhim ettiği kısa karar esas olup sonradan yazılan gerekçeli kararın bu karara aykırı olmaması gerekir. Olayda kısa kararı tefhim ederek duruşmayı bitiren hakim gerekçeli kararı imzalama imkanı bulamadan meydana gelen trafik kazası sonucu ölmüştür. Bu durumda izlenmesi gereken yol, yeni hakimin önceki hakim tarafından verilen kısa karara uygun gerekçeli kararı yazıp imzalayarak taraflara tebliğ ettirmesinden ibarettir.
Mahkemece bu husus gözetilmeksizin tebliğe çıkarılan gerekçeli kararın kısa kararı veren, ancak daha sonra vefat eden hakim tarafından yazıldığının tasdikine dair şerh verilerek işleme esas tutulması isabetsizdir. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, bozmada oybirliği nedeninde ise 31.1.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.