 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/644
K: 1990/8
T: 17.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "vasiyetnamenin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy Asliye 4. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.10.1988 gün ve 1987/392 - 1988/790 sayılı kararın incelenmesi Davalılar Vekilleri tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.1.1989 gün ve 1988/11301 - 1989/255 sayılı ilamı:
(... Vasiyetnamede miras bırakanın oturduğu ve eşyalarının bulunduğu yerlerin Kadıköy olup şu suretle vasiyetnamenin Kadıköyde düzenlendiği anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgı sonucu vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerekirken usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkin olup uyuşmazlık el yazısı ile düzenlenen ancak düzenleme yeri gösterilmeyen vasiyetnamenin geçerli kabul edilip edilmiyeceği noktasında odaklaşmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki iptali istenen vasiyetnamenin vasiyetçinin eli mahsulü olduğu altında atılı imzanında kendisine ait bulunduğ hususu kesin olarak saptanmıştır.
Gerçekten "elyazısı ile vasiyetname" başlığını taşıyan M.K.nun 485 maddesinde vasiyetçinin düzenlediği vasiyetnameye tanzim edildiği mahallin yazılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Kaynak kanunun alındığı İsviçrede o tarih itibariyle bazı kantonlarda elyazısı ile düzenlenen vasiyetnamelerin geçersiz sayılıp, resmi biçimde düzenleme şartı arandığı cihetle düzenleme mahallinin tanzim edilecek vasiyetnamede gösterilmesi özel önem taşımaktadır. Ancak ülkemiz bakımından buna gerek olmadığı düşünülebilirsede, 27.2.1952 gün ve 7/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında açıkça elyazısı ile düzenlenen vasiyetnamenin geçerlik koşulu olduğu belirtilmiştir. Ne var ki düzenleme yerinin vasiyetnamenin içeriğinden yararlanılarak yorum yolu ile tesbit edilebileceği de yine anılan Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararından sonra gelişen yargısal kararlarla kabul edilmiş durumdadır.
Olayda da iptali istenen vasiyetnamenin içeriği ve bunu tamamlayan mevcut yan deliller birlikte değerlendirildiğinde düzenleme yerinin vasiyetçinin aynı zamanda oturduğu İstanbul Kadıköy bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 17.1.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.