 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/625
K: 1990/57
T: 07.02.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sakarya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.4.1988 gün ve 1987/358 - 1988/141 sayılı kararın incelenmesi davalı Orman İdaresi ve Hazine vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.8.198 gün ve 1988/11970 - 11993 sayılı ilamı: (...Mahkemece bozmaya uyulduğu halde gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükme dayanak yapılan 10.11.1987 günlü ve orman yüksek mühendisi bilirkişi Zeki Gövdeveli tarafından düzenlenen rapor yeterli görülmemiştir. Uyuşmazlığın niteliği bakımından taşınmazın öncesinin orman olup olmadığının duruksamaya meydan verilmeyecek şekilde bilirkişi aracılığı ile yöntemine uygun biçimde tesbit olunması gerekir. Taşınmazın öncesi orman olduğu takdirde zilyetlikle iktisabı mümkün bulunmamaktadır. Başka bir deyimle bir yerin öncesinin orman olması haliyle, orman niteliğini kaybetmesi nedeniyle orman sınırları dışına çıkarılması halleri birbirinden tamamen ayrıdır. Farklı sonuçlar doğurur. Bu bakımdan yeniden yerinde bilirkişi aracılığı ile keşif yapılıp taşınmazın öncesinin orman olup olmadığının duruksamaya meydan vermeyecek şekilde tesbit edilmesi ve bundan sonra delillerle birlikte değerlendirilip uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bundan zuhul ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, M.K. 639/1. maddesinden kaynaklanan tescil isteğine ilişkindir. Hükme dayanak yapılan krokide numaralandırılarak gösterilen 45765 m2. yüzölçümündeki çekişme konusu taşınmazın büyük kısmının halen meşe baltalık ormanı bulunduğu, diğer bölümünde toprak yapısı ve bitki örtüsü itibariyle ormandan açılmak suretiyle elde edilen Orman muhafaza karakteri taşıyan Orman toprağı olduğu ve çevredeki ormanlarla bir bütünlük arzettiği gibi 624-b 3 nolu 1/25000 ölçekli memleket haritasının Adapazarı orman sahasını gösteren sınırları içerisinde kaldığı bilgisine başvurulan uzman bilirkişilerin yek diğerini tamamlayıp doğrulayan bilimsel verilere dayalı raporlarından açıkça anlaşılmaktadır. Ormanlar tabii servet niteliğinde olup devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğundan Özel mülkiyete konu olamazlar. Taşınmazın bir bölümünün ormandan açılıp sürülmş olmasıda bu yerin özel mülkiyete konu teşkil edilemiyecek olan hukuksal niteliğini değiştiremez. Taşınmazın bir bölümünün ormandan açılıp sürülmüş olması da bu yerin özel mülkiyete konu teşkil edilemiyecek olan hukuksal niteliğini değiştiremez. Bu sebeple de kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilmeleri mümkün değildir. O itibarla dava konusu duraksanmayacak biçimde belirlenen bu niteliği itibariyle davanın reddedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere kabul edilmesi isabetsizdir. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Orman idaresi ve Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,7.2.1990 tarihinde oybirliği ile karar verildi.