 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/606
K: 1990/34
T: 31.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "Boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karahallı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 28.12.1988 gün ve 1988/102- 203 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.4.1989 gün ve 1989/2749 - 3659 sayılı ilamı:
(...İstek olması dahi 3444 sayılı kanunla değişik Medeni Kanunun 137. maddesi uyarınca eş için uygun tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Medeni Kanunun 3444 sayılı kanunla değişik 137. maddesinde Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, infakına karı koca mallarının yönetimine ve çocukların bakımına dair geçici tedbirleri kendiliğinden alır, hükmü yer almıştır. Bu hükme göre verilen karar derhal infazı gereken geciktirilemez geçici tedbir niteliğindedir. Kaldı ki yalnızca nakte münhasır da değildir. Parasal durumun yanında barınma, malların yönetimi varsa çocukların durumu boşanmanın getireceği mali sonuçlar, sorunsuz ve güvenceli bir geleceğin dengelenmesi gibi çok geniş tedbirleri içermektedir. Bu hususları kapsar biçimde alınacak geçici tedbir kararı ile tarafların yararları açısından hakkaniyete uygun bir dengenin kurulması gerekir. Diğer bir anlatımla Yasada öngörülen alınması zorunlu geçici bu tedbirler geniş kapsamlı olup davalı kadın tarafından kocası aleyhine açılmış ve görülmekte olan nafaka davasına bu aşamada etkili değildir. Hal böyle olunca Hukuk Genel Kuruluncada benimsenen Özel Daire bozma kararına bu nedenle uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı Bozulmasına, 31.1.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.