 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/566
K: 1990/10
T: 24.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın maddi tazminat yönünden kabulüne dair verilen 30.12.1986 gün ve 1985/371 - 986/616 sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine,
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.11.988 gün ve 9597 - 9867 sayılı ilamı:
(... Ancak Medeni Kanunun 84. maddesine göre yalnız nikahın icra olunacağı kanaati ile yapılan masraflar tazminat istenebileceği halde nişanda yapılan masrafların nişanın duyurulması amacı ile yapıldığ dikkate alınmadan bunların tahsiline karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, davalı tarafın kusuru yönünden nişanın bozulmasından dolayı nişanı bozulan kızın, anne ve babası tarafından istenen maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Nişanı bozmanın neticesi başlığını taşıyan M.K.nun 84. maddesinde (nişanlılardan biri muhik bir sebep yok iken nişanı bozduğu veya iki taraftan birine atfedilecek bir kusur yüzünden nişan bozulduğu takdirde taksiri olan taraf diğer tarafa ana ve babasına veya bu hususta onlar gibi hareket ettikleri mesarife mukabil münasip bir tazminat vermeye mecburdur.) Hükmü yer almıştır.
Madde içeriğinden de anlaşılacağı üzere haklı bir neden olmaksızın nişanın bozulmasına sebebiyet verilmiş ise kusursuz nişanlıya ödenecek olan evlenme akdinin icra olunacağı kanaatı ile ve ileride yapılacak evliliğe ilişkin olarak iyiniyetle yapılan masraflara karşılık uygun bir tazminattır. Bu tazminat tayin edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumu kültür seviyesi yerel gelenek ve görenekler ile sosyal yapı gözönünde tutulmalıdır.
Olayda nişan töreni sırasında yapılan masrafların nişanı duyurma amacına yönelik değil aksine evlenme akdinin icra olunacağı kanaatıyla ve ileride gerçekleşecek evliliğe ilişkin olarak iyiniyetle yapılmış giderler olduğu iddia, davayı kısmen kabul eden davalı beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu itibarla yerel mahkemece tazminata hükmedilmesi kural olarak doğrudur. Ne varki hükmedilen tazminatın miktarı yönünden bir inceleme yapılmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden yerel mahkemenin tazminat hükmedilmesi dair kararı doğru olup, miktara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine birinci görüşmede 24.1.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.