 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/552
K: 1989/636
T: 06.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samandağ Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.5.1987 gün ve 33-33 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 10.6.1988 gün ve 13552-9179 sayılı ilamı: (... Müdahale talebinde bulunan Abdülkerim Kuzu vekili 27.4.1987 günlü dilekçesiyle tescil davasına konu teşkil eden taşınmaz malı Ürdün uyruklu tapu maliki Olga Banayutti'den uzun yıllar önce noter senedi ile satın aldığını ve bu nedenle açılan tapu iptal ve tescil davasında taşınmaz malın müvekkili adına tescilin yapıldığını buna ilişkin Samandağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.2.1982 gün 1977/145-1982/3 sayılı kararın deracattan geçerek kesinleştiğini bildirerek davaya müdahale talebinde bulunduğuna göre delillerinin toplanmasından sonra iddia sübuta erdiği takdirde verilecek tescil kararının müdahale talebinde bulunanın hukukunu etkileyeceği gözönünde bulundurulmadan müdahale isteminin sebep gösterilmeden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 1 - Yerel Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan karar, davalı kayyum ve davaya müdahil olarak katılmak isteyen vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece onanmıştır. Davalı vekili onama kararına karşı karar düzeltme yoluna gitmediğinden yerel mahkemenin davanın kabulüne dair kararı davalı yönünden kesinleşmiştir. Davaya müdahil olarak katılmak isteyen Abdülkerim Kuzu vekilinin karar düzeltme istemesi ve bu isteğinin Özel Dairece kabul ve onama kararı kaldırılarak bozma yapılmış olmasının davalıya etkisi yoktur. Bu itibarla, hakkındaki hüküm kesinleşen davalı kayyum vekili Av. Zekeriya Işık tarafından direnme kararına karşı verilmiş bulunan temyiz dilekçesinin reddi icap eder. Yerel Mahkemenin bu gerekçe ile (temyiz talebinin reddine dair) vermiş olduğu 27.4.1989 gün ve 70-118 sayılı ek kararı usul ve yasaya uygun olmakla onanması gerekir.
2 - Müdahale talebi reddedilen Abdülkerim Kuzu vekilinin temyizine gelince:
Müdahale isteyenin başvuru dilekçesinin içeriğinden, dava konusu taşınmazda, taraflar dışında müstakil hak talep ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda isteğin asli müdahale olarak değerlendirilmesi gerekir. Asli müdahale istekleri ise ancak bütün şartları taşıyan bir dava dilekçesi ile talep edilip, harcın tamamlanması ile değer kazanabilir. Harcı yatırılmayan asli müdahale dilekçesindeki talep incelenemez ve Harç tamamlanmadıkça da bir işlem yapılamaz. Ancak, burada vurgulanması gereken husus harcın yatırılması gereğinin yerine getirilmesi taraflardan ziyade Hakimin görevidir. Olayda, müdahale talebinde bulunan Abdülkerim Kuzu vekilinin dilekçesi alınmış, harcını yatırmaktan çekindiğine ilişkin bir belge düzenlenmediği gibi, harcın tamamlanmasının da istendiği anlaşılamamaktadır. Asli müdahale talep edenin bu isteğinin reddi halinde, nihai kararla birlikte temyiz hakkının bulunduğu da kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, müdahale isteğinde bulunandan isteğinin niteliği de gözetilerek gerekli harcı yatırması için kendisine önel verilmesi, bunun yerine getirilmesi halinde müdahil olarak kabul edilmesi ve isteği doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşünce ile önceki kararda direnilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı,
1 - Davalı kayyum vekilinin temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemenin 27.4.1989 gün ve 70-118 sayılı ek kararın onanmasına,
2 - Davaya müdahil olarak katılmak isteyen Abdülkerim Kuzu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 6.12.1989 tarihinde oybirliği ile karar verildi.