 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/549
K: 1989/683
T: 27.12.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "İrtifak hakkı tesisi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 16.12.1987 gün ve 1986/33 Esas, 1987/924 Karar sayılı kararın incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 15.11.1988 gün ve 1988/3100 - 20448 sayılı ilamı: (... Dava konusu 31 parsel numaralı taşınmazın mal Kevork Belde adına kayıtlı iken 22.1.1965 gününde tapusu iptal edilerek 221 sayılı kanunun hükümleri çerçevesinde davalı idareye geçmiştir. Bu tarihte davacı malik değildir. Söz konusu 14 parsel numaralı taşınmazdan ifraz edilen 30 parsel nolu taşınmaz malı 26.1.1976 dan sonra 56 parsel nolu taşımaz malıda 6.8.1986 dan sonra davalı şirket iktisap etmiştir. Davacının iktisabı söz konusu 30 ve 56 parsel numaralı taşınmaz malların haritası ile mahduttur. Davacının iktisap ettiği ve bu taşınmaz malların geldisinden, ayrılıp davalı idareye tescil edilen yerde bir hakkın bulunduğunu kabul etmek mümkün değildir. Davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, dava konusu 31 parsel sayılı taşınmazın kaydı 1965 yılında 221 sayılı yasa uygulaması sonucu davalı idare adına ifrazen oluşmuştur. Davacı ise temel kaydın yine 1965 yılında ifrazen oluşan çekişmeli taşınmaz dışındaki 30 ve 32 parsel sayılı yerlerden 1976 ve 1986 yıllarında satış suretiyle pay iktisap etmiştir. Bu itibarla taşınmazlardaki mülkiyet hakkı satın aldığı çap kapsamları ile sınırlıdır, yine taşınmaz malını çap oluştuktan sonra edindiğinden kural olarak çekişmeli parselin tesbitine esas alınan bayine ait kayda dayanamaz. Temel kayıttan doğan dava hakkının devrine ilişkin imza tasdikli adi yazılı belgede olayda taşınmazın niteliği düzenlendiği tarih itibariyle bu hakkın devri için geçerli kabul edilemez. Hal böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca, da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı idari vekilinin itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 27.12.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.