 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/456
K: 1989/614
T: 22.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tapulama tesbitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İslahiye Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.12.1986 gün ve 21-560 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 21.11.1988 gün ve 21912 - 18708 sayılı ilamı:
(... Dava konusu parsel yönü, 108 parsel dayanağı olan vergi kaydında tepe okunmaktadır. Kural olarak tepe olan yerin zamanaşımı ile kazanılması düşünülemez. Kazanılması için yasalarda öngörülen sürelerle kullanılması; ve yerin kültür arazisine elverişli bulunmaması gerekir. Kültür arazisine elverişliliğini saptama hususunu belirlemeye ziraat uzman bilirkişileri yetkilidir. Mahkemece bu sıfata sahip uzman bilirkişi dinlenmedikten başka uyuşmazlık konusu parsele sınır teşkil eden 113 ile 107 parsel tutanak ve dayanaklarıda getirtilip yerine okuduğu saptanmamıştır.Yetersiz araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilmesi doğru görülmediğinden hüküm bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Muristen intikal eden 84.700 m2.lik taşınmazın 10.000 m2.lik kısmı 1937 tarihli gayrisabit sınırlı vergi kaydına dayanılarak ve kayıttaki bu miktara bağlı kalınarak 31 parsel numarası altında mirasçılar adına miktar fazlası kısımdan 20.000 m2.lik bölümde tesbit tarihinde yürürlükte olan 1617 sayılı yasanın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinmede getirdiği sınırlama gözönünde bulundurularak 108 parsel numarası altında yine aynı mirasçılar adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Dava konusu 109 parsel sayılı 54.700 m2. yüzölçümündeki taşınmazda ise, 1617 sayılı Yasadaki yirmi dönüm kısıtlaması fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı mirasçılar bu parselin de kendi adlarına tahdit edilen 31 parselin tesbitine esas alınan vergi kaydı kapsamında kaldığını ve zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek bu yere ait davalı tapusunun iptali ile adlarına tescilini istemiştir.
Mahkeme, vergi kaydında gösterilen (küçüktepe) sınırının 113 parsel sayılı bir başka hazine parseli içerisinde kaldığı nizalı 109 sayılı parselin bu yönde hududunu oluşturduğu bu parsele olan eğim açısı ve taşlık niteliği itibariyle değişmez sınır olduğunu belirtmek suretiyle davanın kabulüne hükmetmiştir.
Özel Daire, yukarıda metni aynen alınan ilamla hükmü bozmuş; mahkeme ise (107 ve 113 parsel sayılı taşınmazlara ait tapulama tutanaklarının önceden getirtildiğini ve dayanağı belgelerin bulunmadığının saptandığı nizalı 109 sayılı parselin kültür arazisi olduğunun uygulama sırasında gözlemlendiğini) vurgulamak suretiyle ve önceki kararında direnmiştir.
107 ve 113 parsel sayılı taşınmazlara ait tapulama tutanaklarının dosyada bulunduğu 107 parselin bir gerçek kişi ve 113 parselin de Hazine adına senetsiz tesbit ve tescil edildikleri dayanağı belgelerinin bulunmadığı ve bu hususların keşif sırasında gözönünde tutulduğu anlaşılmıştır.
Genel olarak, (Tepe)değişebilir nitelikteki sınırlardandır. Bu nitelikteki sınırların değişmez olarak kabulü için düz zeminden dik açıya yakın bir eğimle birden bire yükselmesi ve nizalı taşınmazın o yöndeki sınırını tamamen kaplaması ve açık kısım bırakmaması gerekir. Halbuki dosyada bulunan fenni bilirkişinin krokisine göre, (küçüktepe) nin nokta sınır oluşturduğu nizalı 109 sayılı parselin batı sınırını tamamen kapatmadığı ve diğer sınırlarla ilişiğinin kesik olduğu görülmektedir. Bu durumda, böyle bir sınırın değişmez nitelikte olduğunun kabulü mümkün değildir.
Bu nedenle, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılabilen yerlerden olup olmadığının yöntemince araştırılmak ve uzman zirai bilirkişi dinlenmek suretiyle tesbiti gerekir. O halde direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 22.11.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.