 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/448
K: 1989/603
T: 22.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki "bağıştan rücu" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.11.1986 gün ve 1986/570 - 857 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 7.11.1988 gün ve 8618 - 10157 sayılı ilamı:
(... Hukuk Genel Kurulu kararında kabul edilen sürenen başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği tarihtir. Söz konusu tarihin yazılı düşüncelerle ihtar dilekçesinin verildiği tarih olarak kabulü ve usul ve kanuna aykırıdır...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Dava bağıştan rücu isteğine ilişkin olup yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık B.K.nun 246/1. maddesinde yer alan bir yıllık hak düşürücü sürenin hangi tarihte başlıyacağı eş anlatımla temyize konu davanın süresinde açılmış olup olmadığında toplanmaktadır.
Davacı ile davalı 1982 yılında evlenmişler, 1985 yılında davalı kadının müşterek evi terketmesi nedeniyle eve dönmesi için çekilen ihtarın semeresiz kalmasını takiben davacı tarafından açılan terk sebebiyle Boşanma davasının kabulle sonuçlanması üzerine aynı yıl boşanmışlardır.
Davacı bu terk olayını, B.K.nun 244/2. maddesindeki (bağışlayana karşı mükellef olduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir riayetsizlik) sayarak evlenmeden evvel davalıya bağışladığı eşyaların iadesini istemiştir.
Müşterek yuvayı terk eden eşin ihtara rağmen eve dönmemiş olması nedeniyle terkin haklı olup olmadığının bu sebebe dayalı boşanma davası sonucu verilen kararın kesinleştiği tarihte belli olacağı kuşkusuzdur.
Bağışlayan ancak bu tarihte bağıştan rücu sebebine vakıf olmuş sayılabilir. O itibarla boşanma kararının kesinleştiği tarihi B.K.nun 246/1. maddesinde yer alan bir yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak kabul etmek gerekir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31.1.1986 gün 1984/1-490 E, 1986/73 K. sayılı ilamında da bu husus açıkça vurgulanmıştır.
Olayda boşanma davası 13.12.1985 tarihinden kesinleşmiş temyize konu dava, 25.7.1986 tarihinde açılmış olduğuna göre hak düşürücü süre gerçekleşmiştir. Bu sebeple Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalı kadına eve dönmesi için yapılan ihtar tarihi esas alınarak önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 22.11.1989 gününde oyçokluğu ile karar verildi.