 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/385
K: 1989/539
T: 18.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "Kadastro Tesbitine İtiraz " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ordu Kadastro Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.12.1986 gün ve 1986/1 - 132 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 16.9.1988 gün ve 1987/17730 - 1988/13830 sayılı ilamı:
(... Ortak miras bırakandan kalan malların mirasçıların arasında paylaşıldığı çekişmeli parselin davalıya pay olarak verildiği, tapulama ve yerel bilirkişi tarafından doğrulanmıştır. Davacı 12.2.1986 günlü oturumda paylaştırmanın varlığını kabul etmiştir. Paylaştırmada belirlenen paylar tarafları bağlar. Davacının iddia ettiği gibi payların eşit değerde olmaması sözleşmeyi bozmaz. Paylaştırma kadastro tesbit tarihine kadar bozulmadığına ve paydaşlardan Fatma Şensoyunda bir itirazı bulunmadığına göre çekişmeli taşınmazın miras payı olarak davalıya ve kız kardeşi Fatmaya verildiğinin kabulü gerekir. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uymayan gerekçelerle davanın kabul edilmiş olması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarını, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar ortak miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle mirasçılar arasında yapıldığı ileri sürülen paylaşmanın varlığının kabul edilebilmesi için tüm mirasçıların paylaşmaya katılması her bir mirasçıya düşen taşınmazların ayrı ayrı belirtilmesi ve bunlardan diğer mirasçıların elinin çektiğinin kanıtlanması gerekir. Olayda ; mirasçıların tümü paylaşma sırasında hazır bulunmamışlardır. O halde ortada geçerli bir paylaşma yoktur. Bu nedenle delillerin değerlendilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıdı açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 11.10.1989 günü yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için, yapılan ikinci görüşmede 18.10.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.