 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/348
K: 1989/444
T: 28.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 29.7.1988 gün ve 1987/14 esas 1988/589 karar sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 15.12.1988 gün ve 1988/14161-19687 sayılı ilamiyle; (..Davacılar vekili müvekkillerinden Vedat'ın konfeksiyon ticareti yapacağı yerin ihtiyacına yeterli olmadığını, bitişikteki kiralananla birleştirerek kullanacağını iddia ile iş bu davayı açmıştır. Davalı taraf ihtiyacının gerçek ve samimi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Dinlenen davacı tanıkları iddiayı doğrulamışlardır. Davacının halen iş yaptığı yerin 12,6 m2 kiralananın 20 m2 bulunduğu arada taşıyıcı niteliği olmayan duvarın kaldırılarak kullanılmasının mümkün bulunduğu keşfen saptanmıştır. Bu itibarla ihtiyacın gerçek ve samimi olduğunun kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacılar vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dosyada mevcut tapu kayıtları ve kira kontratosuna göre, dava konusu taşınmaz 1/4 oranında hisseli olarak Ayşe, Kadriye, Türkan ve Vedat adlarına kayıtlı olup kira kontratosu da adı geçen maliklerle hep birlikte kiralayan olarak imzalanmıştır.
Davalıya ihtarname ihtiyaç sahibi Vedat tarafından çekilmiş, dava Vedat ve Ayşe'nin vekillerince açılmıştır. Adı geçenlerin hisseleri toplamı 2/4 olup, çoğunluğu teşkil etmemektedir. MK.nun 624. maddesine göre; hilafına mukavele olmadıkça hissedarlar müşterek mülklerini biliştirak idare ederler. O halde, davacıların dava hakkı bulunmamaktadır. Zira diğer hissedarların muvafakatı alınmamıştır. Bu nedenle direnme kararının onanması gerekir.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazların reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA), gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 28.6.1989 gününde oyçokluğu ile karar verildi.