 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/340
K: 1989/450
T: 04.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.3.1986 gün ve 1985628-968/63 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 18.11.1986 gün ve 9276 - 1276 sayılı ilamı: (... Davacılar, tapulamaca Mart 1926 tarih 55 sayılı tapu kaydına istinatla namlarına tesbit ve tescil olunan 7737 ve 7740 sayılı parsellere revizyon gören tapu kaydının miktar fazlası olduğundan bahisle Hazine adına tapulamaca tesbit ve tescil olunan 8103 sayılı parsele ilişkin tapu kaydının zilyedliğe istisnaden iptal ve adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece istemin kabulü cihetine gidilmiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmazın 1926 yılından önce Panayot oğlu Dimitraki'nin malı olduğunu Hazine şahidi Mustafa Abasız ve Ali Erbaş 19.12.1985 günlü keşifte açıklamışlardır. Aynı husus 8103 parsel hakkında Gün Tekan ve Ay Bozkurt taraflarından açılan ve mahkemenin 1980/199 esasından kayıtlı dosyada yapılan keşif esnasında da açıklanmış ve o kararı inceleyen Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin karar düzeltme isteminin reddine dair gerekçeli kararında, taşınmazın yitik kişi rumlara ait olduğu yönü kabul edilmiştir. Mahkemece Hazinenin eşhası mütegayyibeye dair belge ibraz etmemiş olması nedeniyle bu şahadeti kabul etmediğine ilişkin gerekçesi yerinde görülmemiştir. Taşınmazın yitik rumlara ait olmadığı hususunu davacının isbat etmesi gerekir. Oysa, dosyada bu yönde bir iddia da ileri sürülmemiştir. Şu suretle taşınmazın kanunlar gereği Hazineye kalan yer olduğunun kabulü ile niteliği itibariyle bu tür taşınmazların zilyedlikle iktisap olunamıyacağının düşünülmesi ve istemin reddi cihetine gidilmesi gerekirken bundan zuhul ve aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davacılar miras bırakanın akitleri tarafından dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak davalı Hazine aleyhine açılıp önce görülen dava bu yerin dayanak kayıt kapsamı dışında ve yitik kişi rumlardan kaldığının belirlenmesi nedeniyle redle sonuçlanmış ve karar kesinleşmiştir.
Temyize konu davadaki davacılar her ne kadar önce görülen davada taraf bulunmamaları nedeniyle verilen karar kendileri için kesin hüküm oluşturmasa da çekişme konusu taşınmazın niteliğini belirleyen güçlü bir delil teşkil eder. Davada bu güçlü delilin aksi de kanıtlanmış değildir. Hal böyle olunca Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 4.10.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.