 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/296
K: 1989/388
T: 24.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "vasiyetnamenin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kocaeli Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 29.4.1987 gün ve 1985/447 - 1987/215 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.4.1988 gün ve 3520 - 4757 sayılı ilamı:
(... Dava konusu vasiyetname vasiyet eden tarafından doğrudan tanzim edilmemiş (M.K.485) bulunmasına göre imzasını taşısa bile şifahi vasiyet hükmündedir. Ne var ki şifahi vasiyetnameyi yazıp imzalıyan tanıkların birlikte ve vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurmaları gerekmektedir (M.K.487). Olayımızda ise vasiyetnamenin 17 gün sonra mahkemeye tevdi edildiği gerçekleşmiştir. Bu durumda vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerekirken olaya uymayan yazılı düşüncelerle isteğin reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Olayda vasiyetname doğrudan doğruya vasiyet eden tarafından tanzim edilmemiş olup sözlü vasiyet hükmündedir. Sözlü vasiyette ise vasiyet edenin irade beyanının korunması için tanıklarca birlikte yazılıp imzalandıktan sonra vakit geçirilmeden mahkemeye başvurulması zorunludur. Bu nedenlerle mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca benimsenen Özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 24.5.1989 gününde oyçokluğu ile karar verildi.