 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/294
K: 1989/378
T: 24.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara İcra Tetkik Merciince davanın reddine dair verilen (...) sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 1.2.1988 gün ve 7820-439 sayılı ilamiyle; (..Dava konusu alacakla ilgili ipotek akit tablosunda, esas borca ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğacak akdi faizler, icra takip ve yargılama giderleri, temerrüt faizleri ve gider vergisini ve het türlü komisyon ve masrafları da kapsamak üzere ipotek tesis edilmiştir. İpotek akit tablosundaki bu hükümlere göre, borçlu müflis şirketin vermiş olduğu ipotek (65.000.000 TL.) ipotek limiti ile sınırlı bir azami ipotek akti olmayıp, borçlu bu limitin üstünde ayrıca ipotek akdinde belirtilen fer'ilerden de sorumludur. M.K.'nun 860. maddesi hükmü de bu doğrultudadır. Mahkemece davacı alacağı bu konuda uzman bir bilirkişiye hesaplattırılıp müflis davalı şirketin iflas tarihine kadar olan tüm borç miktarı belirlendikten sonra, davalı borçlu müflis şirketin iflas tarihine kadar olan borç miktarının tümünün birinci sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmek gerekirken kararda yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : MK.nun 766 v 796/1. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ ipoteği, diğer bir deyişle, maksimal veya üst sınır ipoteği, anılan maddelerde de açıkça belirtildiği gibi ileride vücut bulacak yahut vücut bulması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği için bu belirsizliğin ileride getireceği sorunları önlemek amacıyla taşınmazın bu belirsiz borca azami ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit taplosunda bir limitle belirlenir. İşte bu nedenledir ki ileride vücut bulacak ana borç ile buna eklenecek faiz, icra takip giderleri ile yanlarca kararlaştırılan diğer ferileri, yani M.K.'nun 790. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan toplam borç miktarı, bu tür ipotekte tarafların ipotek tesis edilirken rızaları ile tespit edilen bu limiti aşması mümkün değildir. Bu özellik azami meblağ ipoteğini adi ipotekten ayıran önemli bir unsur olmaktadır. Zira, adi ipotekte ipotek akit tablosunda belirtilen ana alacaktan başka MK.'nun 790. maddesi uyarınca takip giderleri ile faiz ve diğer fer'ileri de teminat kapsamına girmektedir. Azami meblağ ipoteğindeki bu ana ilke başlangıçta belirli olmayan bir borca giren ve taşınmazında alacaklı lehine ipotek tesis ettiren borçlu veya borçlu lehine ipotek veren üçüncü kişiler bakımından önem taşıdığı gibi tapu sicilinde kayıtlı ipotek limitine itibar ederek aynı taşınmazda alacakları için ipotek tesis ettirecek üçüncü kişiler yönünden de tapu sicilindeki kayda itibar edilmesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Bütün bu hususlar öğretide de kabul edilip savunulmaktadır. (Bkz. C. WELAND, İsmail Hakkı tercümesi, Kanunu Medenide Ayni Haklar İsviçre, MK. 794. madde Şerhe, Ord. Prof. Dr. F. H. SAYMEN-Prof. Dr. H. K. ELBİR, Türk Eşya Hukuku Dersleri, İstanbul, 1963 s.533; Prof. Dr. B. DAVRAN, Rehin Hukuku Dersleri, İstanbul, 1972, s.23, Prof. Dr. J. AKİPEK, Türk Eşya Hukuku, 3. Kitap, Ankara 1972. s. 193; Prof. Dr. K. Tahir GÜRSOY, Prof. Dr. F. EREN, Prof. Dr. E. CANSEL, Türk Eşya Hukuku, Ankara 1978, s. 1028 vd; Prof. Dr. Bülent KÖPRÜLÜ, Dr. S. KANETİ, Sınırlı Ayni Haklar, 2. bası İstanbul, 1983. s. 288).
Bu genel açıklamalar ışığında dava konusu olaya dönüldüğünde, ipotek akit tablolarındaki açıklamalardan ipotek işlemlerinin kredi sözleşmesinin kurulması aşamasında doğmuş ve doğacak tüm kredi borçları için limit belirtilmek suretiyle dava konusu ipoteklerin azami meblağ ipoteği olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ayni ipotek akit tablosunda limit miktarı taptandıktan sonra (bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili doğacak akti faizler icra takip, yargılama giderleri ve temerrüt faizleri ve gider vergisini ve her türlü komisyonu ve masrafları da kapsamak) kayıtlarının eklenmiş olması azami meblağ ipoteği olarak tesis edilen bu ipotek nevini adi ipotek nevine dönüştürmesi mümkün değildir. Zira, MK.'nun yukarıda değinilen ve emredici nitelikte bulunan 796/1 ve 766. madde hükümlerini bertaraf etmeye yönelik bu kayıtların hukuki sonuç doğurmaları kabul edilemez. O halde, icra tetkik merciince uyuşmazlık konusu ipoteklerin adi ipotek değil, birer azami meblağ ipoteği oldukları ve bu nedenle de ipotek akit tablosunda belirtilmiş bulunan limitle sorumluluk esasının kabul edilmesi yukarıda açıklanan ilkeler gereğince isabetli olup mercii kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetçi banka vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının ONANMASINA (...) 24.5.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.