 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/274
K: 1989/408
T: 07.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "terk nedeniyle boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;İzmir Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 7.6.1988 gün ve 676 - 459 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.9.1988 gün ve 7310 - 8384 sayılı ilamı:
(... Toplanan delillerden davalı kadının kocası tarafından bir çok yerinden yaralandığı bu yüzden 7.1.1987 tarihinde evi terk ettiği davacının ise 9.4.1987 gün ihtar isteğinde bulunduğu anlaşılmıştır. Terk tarihi ile ihtar isteği tarihi arasında geçen zamana göre davalının aldığı yaralar sebebi ile olayı unutacak kadar bir süre geçmeden ihtar isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. İhtarın samimi bir arzunun ürünü olduğu kabul edilemez. Öyle ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tarafların boşanmalarına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Medeni Kanununn 132. maddesi uyarınca boşanma davasını ikame için muayyen müddetin ikinci ayı hitam bulmadıkça ihtar talebinde bulunulamaz. Yasanın kabul ettiği iki aylık süre kötü olayların etkisiyle müşterek evi terkeden eşin bu olayların etkisinden kurtulması için geçmesi gereken yeterli bir zaman olarak benimsemek gerekir. O halde, davalı taraf bunun dışında kötü olayların etkisinden kurtulmadığını ileri sürerek müşterek eve dönmemezlik edemez. Olayda geçerli bir ihtar vardır.ve davalı kadın eve dönmemekte haklı olduğunu isbat edememiştir. O halde direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle direnme kararının yukarıda açıklanan nedenle ONANMASINA, 24.5.1989 günü yapılan birinci, 31.5.1989 günü yapılan 2. görüşmelerde yeterli karar çoğunluğu sağlanamadığından 7.6.1989 tarihli 3. görüşmede salt çoğunlukla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Olayda geçerli bir ihtarın varlığı uyuşmazlık konusu değildir.Ne var ki,
davalının maruz kaldığı kötü muamelenin mahiyeti ve niteliğine göre ihtar gönderen koca bu kötü olayların etkisini giderecek uygun bir zaman geçmeden ihtar gönderirse bu davette samimi sayılamaz.Hukuk Genel Kurulu ve Özel Dairenin yerleşmiş İçtihatlarına göre bu konuda objektif değişmez bir süre konulamaz.Hakim her olayın özelliğine göre durumu değerlendirecektir.Yasada 132. madde ile belirlenen süreler ihtarın geçerliliği için öngörülen sürelerdir.İhtarın süre yönünde geçerliliği başka samimiyeti ise başka konulardır.Olayda ihtar geçerlidir.Ancak kötü olayların etkisini silecek yeterli bir zaman geçmeden ihtar gönderen koca bu davette samimi sayılamaz.
Direnme kararının bu nedenlerle bozulması gerekir.