 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/26
K: 1989/141
T: 08.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasında "tapulama tesbitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fethiye Kadastro Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 30.5.1986 gün ve 1980/495 - 1986/344 sayılı kararın incelenmesi davalılar tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 27.5.1988 gün ve 1987/14023 - 1988/9544 sayılı ilamı :
(... Taraflar arasında dava konusu taşınmazların ortak miras bırakandan kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık miras bırakanın ölümünden sonra terekenin, mirasçılar arasında paylaşılıp paylaşılmadığı ve uyuşmazlığa konu taşınmazların paylaşım sonucu hangi tarafa isabet ettiği hususundadır.Davalılar paylaşıma dayandığına göre, M.K.nun 6. maddesi gereğince (taksimin varlığını, paylaşım tarihini paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını paylaşımda paydaşlara verilen paylar ile bunların akibetlerini Kadastro Kanunu'nun bölgede uygulandığı tarihe kadar geçerliliğini koruduğunu) kanıtlamakla yükümlüdür.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca harici paylaşım belgelerle bilirkişi ve tanık sözleri ile kanıtlanabilir. Hal böyle olunca; davalılardan bu hususa ilişkin delillerin sorulmak, böyle bir paylaşım yapılmışsa davacının bu taşınmazlardaki hissesine karşılık ne aldığı, taşınmaz almışsa nereden aldığı ve kimin adına tesbit edildiği araştırılmak gerektiğinde tüm mirasçılar ve taraflar adına tesbit edilen taşınmazlarla ilgili tutanaklar getirtilip incelenmek ve uzun süreli eylemli kullanmanın harici paylaşımın karinesi olduğu düşünülmek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm oluşturulması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 8.3.1989 gününde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.