 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1989/12-226
K: 1989/368
T: 17.5.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2004/m.106
Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mercin İcra Tetkik Merciince şikayetin reddine dair verilen 1.7.1988 gün ve 923-914 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi`nin 16.1.1989 gün ve 129-246 sayılı ilamıyla ; ( ... Alacaklı vekili 26.2.1986 tarihinde icra dairesine satış isteme hakkı mahfuz kalarak satışa esas olmak üzere kıymet takdiri istemiş ve kıymet taktiri zımnında avans yatırmış, bilirkişilerin mesaileri nazara alınarak dört bilirkişi için 45 bin liradan 180 bin lira ücret taktir edilmiş bu nedenle evvelce yatırılan 150 bin liraya ilaveten 30 bin lira daha masraf ödenmiştir.
Taşınmaza kıymet takdirine dair istem ve muameleler satıştan önceki satışa hazırlık mahiyetinde birer muamele olup, açıkça satış talebi olmadıkça İİK. 106. maddesindeki süre kesilmez. Bilahare alacaklı vekili iki senelik yasal süre içerisinde ve 8.4.1986 tarihinde 1299 parselde kayıtlı taşınmazın satışını istemiş ise de, satış için masraf vermemiş, kıymet takdiri için yatırılan avansla 10.5.1986 tarihinde kıymet takdiri yapılmıştır ve 2.5.1986 tarihinde de memurlukça kıymet takdiri için yatırılan 180.000.- lira avansın bilirkişilere ödenmesine karar verilmiştir. Bundan sonra diğer taşınmazların da kıymet takdiri istenmiş bu muamelelerde yapılmıştır. Yukarıda açıklandığı gibi, satıştan önceki muamele olan kıymet takdirine ait avans yatırılmış ancak, 8.4.1986 tarihinde satış isteğinde bulunulmuş ancak, satış masrafı 2 yıllık süre içerisinde yatırılmamış mercice de bu cihet kabul edilmiş olduğundan İİK. 59. maddesi gereğince 5.10.1984 tarihinde yapılan haciz düşmüştür. Açıklanan nedenlerle masraf yatırılmamasında alacaklının kusuru olmadığından bahisle, şikayetin reddine dair verilen merci kararının bozulması gerekir ), gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire Bozma Kararı`na uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire Bozma Kararı`nda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.5.1989 gününde oyçokluğuyla karar verildi.