 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/892
K: 1988/935
T: 16.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.12.1986 gün ve 1985/191-1986/287 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 24.3.1987 gün ve 1947-2507 sayılı ilamı: (... Davacı 1311 doğumlu, okuma yazma ve imza atmasını bilmeyen, köyde doğmuş, köyde yaşayan, çok sayıda taşınmaza sahip iyilik sever bir kişidir. Zirai kredi sağlamaları için taşınmazları yakınları yararına ipotek ettirmekten kaçınmadığı, hatta davalı olan torunu için dahi böyle bir özveriye katlandığı getirtilen kayıtlarla saptanmıştır.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacının Tapu Dairesine götürülüp "ipotek akti yaptığı" telkin edilmek ve hataya düşürülmek suretiyle satış sözleşmesine parmak izinin alındığı anlaşılmaktadır.
Varlıklı bir kişinin hiç bir ihtiyacı yokken taşınmazını torununa satma nedenini, davalı taraf dahi hayatın ve mantığın gerçeklerine uygun biçimde açıklayabilmiş değildir.
Hele akit tarihinde değeri on milyon liranın üzerinde olan taşınmazın davalıya 125 bin liraya satılmasını haklı gösterecek tek neden, ancak davacının "hataya düşürülmesi" olabilir. Bu nedenle, iptal davasının kabul edilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya uğrayarak reddi yoluna gidilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA 16.11.1988 tarihinde oybirliği ile karar verildi.