 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/869
K: 1989/37
T: 01.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki "elatmanın önlenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ladik Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 10.7.1986 gün ve 1982/210-1986/106 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 1.10.1987 gün ve 6337-8363 sayılı ilamıyle; (..Davalının kendi taşınmazın mülkiyet alanına diktiği ağaçların dallarının ve köklerinin davacıya ait komşu taşınmaza geçip, zarar verdiği uzman bilirkişi raporuyla açıkca saptanmıştır. Ne var ki, bu durum ağaçların tümüyle kesilmeleri sonucunu doğurmaz; ancak MK.nun 664. maddesi hükmüne göre işlem yapılmasını zorunlu kılar.
O halde, değinilen yönler gözetilerek Mahkemece MK.nun 664. maddesi hükmü çerçervesinde işlem yapılması ve davacının taşınmazına geçen kök ve dalların kesilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde ağaçların tüm olarak kesilmesine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davalı
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı ve davalı komşu taşınmaz malikidirler. Davacı, davalının taşınmazları içinde olmak üzere onun sınıra yakın yere diktiği kavak ağaçlarının kök ve gölgesi nedeniyle, taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek ağaçların kesilmesi suretiyle el atmanın önlenmesini istemiştir.
Bir kimsenin mülkünü kullanırken kamşusuna zarar verecek her türlü taşkınlıklardan çekinmesi MK. nun 661. maddesi hükmü gereğidir. Bunun yanısıra, aynı Kanun 664. maddesinin de (bir ağacın dalları ve kökleri komşunun mülküne geçipte zarar verdiği ve komşusunun talebi üzerine münasip bir müddet içinde ağaç sahibi bunları kaldırmadığı takdirde, komşunun o dal ve kökleri kesip enkazını zaptetmeye hakkı vardır) hükmü yer almıştır.
Davalının diktiği kavak ağaçlarının köklerinin davacı taşınmazına geçtiği ve gölge yaptığı, böylece zarar verdiği keşifte bilgisine başvurulan uzman bilirkişinin sözlerinden anlaşılmaktadır.
Davacının, davasında ağaçlarının kesilmesini istemiş olması, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, zarar veren, gölge yapan kök ve dalların kesilmesi suretiyle mevcut zararın giderilmesine engel sayılamaz. O halde, uyuşmazlığın MK.nun sözü edilen 661 ve 664. maddeleri hükümleri ve mülkiyet hakkının mahiyeti de gözetilerek değerlendirilip tamamen kaldırma yerine hakkaniyete uygun bir çözüm bulunması gerekir. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 1.2.1989 gününde oybiriği ile karar verildi.