 |
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/859
K: 1989/98
T: 22.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki " tesbite itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tokat Kadastro Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 25.7.1986 gün ve 68 - 74 sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 10.6.1988 gün ve 14174 - 10556 sayılı ilamı : (... Yerel bilirkişi uyuşmazlık konusu olup, temyize konu edilen 474, 1058, 1145 sayılı parselin davalı tarafından 3. kişilerden satın alındığı, 599,1013, 1191 sayılı parsellerin tarafların ortak miras bırakanı Sündüs'e ait iken senetle davalıya satıp zilyetliğini devir ettiğinibelirtmiştir. Satış senetlerini imzalayan tanıklarla onaylayan köy muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri senetlerin doğruluğuna tanıklık etmişlerdir. Bilirkişi ve tanık sözleri arasında oluşan çelişki giderilmediği gibi ortak miras bırakan Sündüs'ün davalı Duran'a yaptığı satışların geçersiz olduğuna ilişkin sözlerini taşıyan belgenin hayatta kalan tek tanığı Muhtar tarafından doğrulanmamıştır. O halde davalının 3. kişilerden ve annesi Sündüs'ten satın alma ile veya bağışla ilgili iddiası hakkındaki bilirkişi ve tanık sözleri arasında oluşan çelişki giderilmeli, bu konuda tarafların başkaca inandırıcı delillerinin bulunup bulunmadığı sorulmalı davalının bağış iddiası üzerinde durulması savunmanın bağışa dayandırılması durumunda bu iddiası kendisini isbat ettirilmeli satış senetlerinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi hükmüne uygun düzenlenmediğinin gerekçesi açıklanmalı senetler tek tek okunmalı senetleri onaylayan ve tanıklık edenlerden ayrıntılı bilgi alınıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen yönlerde yeterli inceleme ve araştırma yapılmamış olması isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalı Duran Koçak Tapulama Komisyonu'na yapmış olduğu 7.4.1981 günlü itirazında davaya konu parsellerin müşterek murislerinden kalıp mirasçılar arasında yapmış oldukları rızai taksim sonucu kendisine kaldığını iddia etmiş ve bu iddiası tapulama komisyonunca da kabul olunmuştur. Davacıların taksim olmadığı ve parsellerde hisselerininde bulunduğu şeklindeki iddia ve dava açmaları karşısında davalı Duran Koçak bu kere parsellerin bir kısmını annesinden ve diğer bir kısmını da üçüncü şahıslardan satın aldığını savunarak satış senetleri ibraz etmiştir. Yerel bilirkişi dahi tesbit bilirkişilerin aksine bu savunmayı doğrulamıştır.
Davalı tapulama komisyonuna yapmış olduğu itiraz sebebini değiştirmiş, değişik nedene dayanan savunmada bulunarak bu savunmasını teyid eden senet tanıklarını dinletmiştir.
Mahkemece taşınmaz malın terekeye ait olduğu hususunda isbat yükünün davacılara, taksim vakıası hususundaki iddianın isbat yükünün de davalıya ait olduğu dikkate alınarak yeniden yapılacak keşifte, tesbit bilirkişileri ile yerel bilirkişi beyanları arasındaki çelişiklik giderilmeli taraf tanıkları taşınmazlar başında dinlenerek hangi taşınmazın kimden kaldığı ne şekilde ve hangi süreden beri kimin tarafından zilyet olunduğu saptanarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına bu nedenle uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı 22.2.1989 gününde BOZULMASINA, oyçokluğuyla karar verildi.