Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1988/837
K: 1989/567
T: 01.11.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki "İflas Yasası Sıra Cetveline Kayıt' davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ANKARA Asliye 2. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 23.6.1986 gün ve 1986/264-650 sayılı kararın incelenmesi davacı Kurum vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 14.9.1987 gün ve 1986/11470, 1987/8788 sayılı ilamıyle;
(..Prim, süresi içine ve tam olarak ödenmez ise bu bölüme, 506 sayılı Kanunun 2422 sayılı Kanunla değiştirilen 80. maddenin ilk fıkrasında gösterilen sürenin bittiği tarihten başlayarak bir aylık süre için % 10, sonraki aylar bakımından % 3 gecikme zammı uygulanacaktır. Ancak, bu zam sadece prim alacağının esasına ait olup her halde bu zam asıl prim miktarını geçemeyecektir. Anılan maddenin 6. fıkrasında primlerin ödenmemiş kısmı için gecikme zammı ve faiz tahsil olunacağı belirtilmekle beraber, gecikme zammının asıl prim alacağı miktarına ulaşmasından itibaren, ödenmmiş kısım için bir yıl vadeli mevduat hakkındaki cari faiz oranının en yükseğinin uygulanacağına işaret edilmiştir. Diğer bir deyişle, primlerin zamanında ödenmeyen kısmından oluşan asıl alacak bölümüne, yasanın gösterdiği oranda gecikme zammı uygulanacaktır. Ancak, bu imkan asıl prim miktarıyla sınırlı olup o değeri aşamayacaktır. Yani % 100'e ulaşıldığı sürenin sonu olan günden itibaren ve başlayacak primlerin ödenmemiş kısmı için 2167 sayılı Kanunla değişik metin kapsamına giren devrede kanuni faizin % 5, 6.3.1981 tarih 2422 sayılı Kanun uygulanacak ise, Devlet Bankalarınca bir yıl vadeli mevduata verilen cari faiz oranının en yükseği nisbetinde faiz alınacaktır.
2167 sayılı Kanunun, 506 sayılı Kanununun 80. maddesi ile ilgili maddesinin değişiklik gerekçesi konuya büsbütün açıklık getirmektedir.
Görülüyor ki, gecikme zammı ile temerrüt faizini aynı nitelikte saymak 80. maddenin açık hükmüne, gerekçesine, 506 sayılı Kanunun bu maddesinin tedvini amacına, bu deyimleri ayrı ayrı ve yanyana kullanan Kanununun diğer maddelerine ters düşmektedir. Mahkemenin aksine oluşan düşüncesinde isabet yoktur.
Olayda prim alacağı, gecikme zammı, temerrüt faizinin hesabında yukarıda da belirtilen ölçüler içinde kalınması lazımdır.
Mahkeme gecikme zammının yalnız prim alacağına uygulanacağını ve tutarının asıl prim alacak miktarını geçemeyeceğini, gecikme zammının prim miktarının % 100'e ulaştığı sürenin sonundan itibaren primlerin ödenmeyen kısmı için doğuş tarihlerine göre 2167 sayılı Kanundan önceki yasa metnini ya da 2167 veya 2422 sayılı Kanunla getirilen değişikliklri nazara alarak davacının istemekle haklı bulduğu meblağı tesbit etmeli ve ona hükmetmelidir.
İİKanun 196. maddesine göre rehin ile temin edilmemiş alacakların faizleri iflasın açılmasıyla birlikte müflise karşı işlemez. Ancak, gecikme zammı faiz niteliğinde olmadığı için iflasın açılmasından sonra dahi talep tarihine kadar, yukarıdaki şartlar dairesinde oluşmuş gecikme zammı tutarının istenmesinde yasal engel yoktur.
O halde (İflas tarihinden sonra gecikme zammı yürütülemeyeceğine) dair gerekçede ve hüküm bölümünde isabet yoktur..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
 
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
 
SONUÇ : Davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA (...) 1.11.1989 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini